21 Şubat 2012 Salı

Another Earth


Another Earth yazamayı uzun zamandır ertelediğim bir film. Filmin ismini duyar duymaz indirip izledim. Hiç araştırmadım, hakkında en ufak yazıyı bile okumadım. Bu dedim, işte bu film belki hayatımda belli bir değere sahip sayılı filmlerden olabilir. Sadece ismiyle bu karara vardım, izleyince de sözlerimin üstüne imzamı atmak istedim. Ama çok sevdiğin bir şey hakkında yazmak gerçekten zor.


"Film 17 yaşındaki Rhoda'nın partiden dönüşünde; radyonun kutup yıldızının doğusunda, küçük mavi bir noktanın olduğunu söylemesiyle, kafasını kaldırıp gökyüzüne bakarken araba kazası yapmasıyla başlıyor. Gökyüzündeki küçük mavi nokta 4-5 yıl sonra Rhoda'nın hapisten çıktığı sırada, Dünya 2 olarak adlandırılıp, bilim insanları tarafından dünyanın kozmik yansıması olabileceği savunuluyor. Rhoda zaten amatör olarak evren ve gezegenlerle ilgilenen ve bu yüzden *MIT'ye başvurusu kabul edilen, hayat dolu bir kızken, birden yaptığı kazanın getirdiği hüzünle sessiz bir yaşama gömülüyor. Bu arada Dünya 2'ye seyahat kazanmak isteyenler, internetten neden kazanması gerektiğini anlatan 500 kelimelik başvuru mektubu gönderiyorlar. Rhoda'nın aklı bu gizemli dünyada olmasına rağmen kimseyle fazla muhattap olmayıp, konuşmayacağı bir lisede hademelik yapmaya başlıyor. Kazada hayatta kalan John Burroughs, önceleri Yale üniversitesinde müzik öğretmeniyken, ailesini kaybetmenin acısıyla okuldan ayrılıp kendini eve kapatıyor. Rhoda'nın bu adamı merak etmesiyle olaylar gelişiyor."

Not: Filmin yönetmeni Mike Cahill.



-Burdan sonrası azıcık spoiler dolu kendi yorumuma girdiği için okuyup okumamak sizlere kalmış-


Bir suç işlemiş olmasam bile Rhoda'nın hapisten sonra çıktığında takındığı o hüznü ben de yaşarım. Düşününce bana benzeyen o kadar çok yönü var ki bu kızın ister istemez kendimle benzeştiriyorum. Benim gibi astronomi ve bilime olan tutkusu ise ayrı bir mevzu. Bir yandan kaçıp diğer dünyaya gitmek istiyor bir yandan da hatalarını telafi etmek... Çünkü kendi odasında uyuyabilecek, insanların arasına karışabilecek, sosyalleşecek, en sevdiği gezegenlerden bahsedecek, Dünya 2 hakkında konuşabilecek gücü bile yok. Belki hiçbirimiz hatalarımızla kolay kolay yüzleşemiyoruz ama Rhoda kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünerek ailesinin canını almış olmasına rağmen bu adama yakınlaşıyor. Önce evini temizliyor, düzenliyor sonra o bile farkına varmadan aşık oluyor. Ama bir düşünün o sorumluluğu, o kadar büyük ki altından kaldıralamayacak bir ilişki bu. Her bir zerresene kadar suçluluk dolu. O sırada anlıyorsunuz ki Dünya 2 seyahati bu ikilinin dramına çare olabilir. Rhoda kazancağını düşünmese de başvuruyor bu seyahate. Ancak hatasını telafi etmeyecek olsa da, çok uçuk bir teori olsa da, eğer bu dünya 2'de bizlerin aynısı bulunuyorsa neden öldürdüğü ailede orada şu an canlı olmasın diye düşünerek biletini John Burroughs'a hediye ediyor.


Her ne kadar kendime benzetiyorum desem de empati kuramayacağım kadar ağır bu film. Bilim kurgu bakımından fakir bulunmuş, komiğime gitti. Bence sizlere bu kadar bilim kurgu çok bile. Başrolün Isaac Asimov sevgisi ve odasına girdiğimizdeki gerçek dünyası yeter ve artar bile. O seviyor ve bizden, benden biri ya o bana yeter. Umarım merak uyandıran bir yazı olmuştur zira filmin hakkını verecek bir tanıtım yazısı yazdığımı düşünmüyorum.

*Filmi izlerken farketmemiştim MIT'yi kazandığını. Eğer bir hatam varsa söyleyebilirsiniz. Ekşide dünya 2'yi keşfedenin Rhoda olduğu, bu yüzden MIT başvurusunun kabul edildiği yazıyor. Kafam çok karıştı, filmde böyle bir şey hatırlamıyorum maalesef.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

dökül bakalım.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...