27 Ağustos 2010 Cuma

Japonya Medya Sanatları Festivali (ve eğlence)

Hadi öylesine bir dışarı çıkalım dedim, 1, 2 haftadır evdeyim ve One Piece mangası sebebiyle moralim çok bozuk. Kucukrukiye ile zaten JMSF planlarımız vardı ve aradan bunu da çıkarıp, bir de anime filmleri için adam gibi liste almak istiyorduk. Birden öylesine çıkılan eğlenceli bir güne dönüşmeye başladı...
Önce ruki'nin de dediği gibi gelenekselleşen Çin büfe'deki yemeğimizden sonra benim bızdığım Ayame-dono geldi, onu aldıktan sonra bir iki işimizi halletmeye giderken, Ruki'nin Luffy algılama mekanizması (one piece radarı) Taksimdeki tek Japon mağzası olan Edo'daki tee ayak bileği hizasındaki Luffy figürünü yakaladı. Bir yandan dürtükleniyorum durdurulmaya çalışıyorum öteki yanda ablam para göndermiş onu almalıyız hemen ve benim de aklımı figürlere takıyor arkadaş :D
Neyse efendim bir heycanla mağzaya geri döndük, çok şık bir Monkey D. Luffy pvc figürü ile karşılaştık. Ne yapsak ne etsek bilemedik sevgili nakamam Ruki ders çıkarılır nitelikte bir irade gücü sergiledi bizlere ve biraz pahalı olan Luffy'i figürü yerine bütçemizin yeteceği ama Luffy kadar güzel ve karizma olan Mihawk figürünü aldı, ben de Robin figürüyle günün altın vuruşunu yapmış oldum.

 Hazinelere konmadan önce, gittiğimiz Japonya medya sanatları festivali, bana Naruto Shippuunden'nin yönetmeni Hajime Kamegaki'nin yaptığı seminere giremediğim için bir ödül gibi geldi. 
Yaratıcı akıl ve anlatıcı akıl olarak iki bölüme ayırmışlar sergiyi, yaratıcı akıl yani Monozukuri, ruki'nin de anlattığı üzere; Japon beyinlerinin yaşamı zenginleştirmek adına icat ettiklerini sergiliyordu. Bunlardan biri de hepimizin ilgisine ve kulağına hitap eden pachinko toplarına benzer şeylerin çeşitli ritimlerde ve sırayla düşerek çıkardıkları müzik şeysiydi(nesi olduğunu bilemedim). O sırada emektar fotoğraf makinamızın şarjının az olduğunu düşünerek ve ilerledikçe harika şeylerle karşılaşcağımızı düşünerek resimlerini çekmedim :/

Ve tam düşündüğüm gibi serginin bir sonraki adımı Anlatıcı akıl/Monogatari hayatımızın vazgeçilmezleri olan anime ve mangaların eskizleriydi.



Bu gördükleriniz mesela Summer Wars filminin mekan ve karakter çalışmalarının ilk halinden son haline kadarki çalışmaları. Çok gereksiz gibi gözükebilir ama izlediğimiz şeylerin ön çalışmaları bana ve benim gibi düşünen bir çok insana heycan veriyor olabilir. Çizgi çizmenin hassasiyetini kavrayan her insanın oturup saatlerce gözlemleyebileceği türden çalışmalar vardı. Manga eskizlerinin yanına koyulan tamamlanmış mangaları karşılaştırmak eğlenceliydi. Hem onca zamandır okuduğumuz ve izlediğimiz manga ve animelerin çizerlerine ve yapımcılarına saygımız arttı, hem de yakından izlemlemek bizi japon kültürüyle daha da yakınlaştırdı sanki. (Bu arada Summer Wars'ı izlememiş olanlar pera müzesinde anime filmleri gösterimi yapılacağı için gidip izleyebilirler arada sergiyi de geziverin)
 Vagabond ve birkaç manganın da eskizleri mevcut. 
Onun dışında oturup saatlerce manga okuyabileceğiniz küçük çaplı bir kütüphanesi de vardı.

 
Sonra Wii'lerin ve ps3'ün bulunduğu bir odaya geçtik orada bir baktım bizimki hemen Naruto oynuyor (çok pis Naruto oynar) Ailemizin küçük veledi Naruto'yu da görünce öeh tamam biz evde gibiyiz dedik, hepimiz oyunlara daldık, çıktık. Ve Anime filmleri gösterim programını aldığımız gibi fırladık. 
Amacımız eğlenmek değildi sadece birazcık değişiklik olacaktı hayatımızda ama asmalımescit'in yolunu aldıktan sonra gerisi belliydi. Birkaç mekan değişikliğinden sonra geceyi biraz hareketli olarak Rukiler de noktaladık. Tabi madalyonun diğer tarafı vardı rezil bir korku filmi mi dersin, astım krizleri mi dersin... ama eğlenceliydi be blog. (daha o korku filmi ile igili yazacaklarım var!!)
Bizi anne gibi ağırlayan sevgili nakamama teşekkürlerimi ilettiktten sonra gidebilirim o/ 
Bu da haylazlar kralı Luxor (Kucukrukiye'nin kıymetlisi)

21 Ağustos 2010 Cumartesi

★Basit Manga düzenleme: Ders 1

1. Ders: Eğer manga editlemek istiyorsan, doğru yerdesin!!


Birçoğunuzun bildiği üzere Manga Suyu çeviri grubunun manga editörlerinden biriyim. Çok iyi manga editlediğim söylenemez ama 8-9 ayda baya bir yol katettiğimi düşünüyorum, ki Gintama'nın 6. bölümünden sonrasına bakıp ne kadar acemi olduğumu görebilirsiniz :) 
Neyse ders vermek benim haddime değil ama Photoshop'dan biraz anlayan ve bu tür işleri sevenlerin potansiyelini ortaya çıkarmak istedim. Belki sen de bizim grubumuza katılıp hiçbir karşılığı olmayan bu oluşuma yardım etmek istersin ;)

Manga baloncuklarının nasıl silindiğinden başlayalım. Silme işlemi ps kullanıcıları için gayet basit (onlar bu adımı görmezden gelebilirler)
(1. aşama)

Bazı manga sayfaları yabancı gruplar tarafından "png" dosyası olarak kaydedilmiş olabilir. Png dosyaları üzerinde düzenleme yapılamayabilir, o yüzden Png formatı üzerinde oynamak için şu ayarları yapabilirsin;
(2. aşama)

Ama genelde biz tarayıcıdan geçirilmiş orjinal mangalar (scanlation edilmiş raw manga) üzerine düzenleme yapıyoruz, formatları "jpg." olduğundan her sayfada bu ayarı yapmak zorunda kalmıyoruz. Çünkü JPG üzerine derhal düzenleme yapılabilir.

Baloncuk temizledikten sonraki aşama; Benim başlangıç ayarları dediğim ama çok dikkat edilmesi gereken şeyler var. Bu ayarlara sağdık kaldığın sürece kaliteli bir iş çıkaracağına eminim. (bu aşamada sorun yaşıyorsanız mesaj atmaktan veya soru sormaktan çekinmeyin!!);
(3. aşama)

Hazırlığımızı yaptıktan sonra gerekli butona(text)basıp baloncuğu nasıl yerleştirceğimize geçebiliriz. (şu anlamda font(yazı karakteri) seçimi size kalmış)
(4. aşama)

1. dersin sonu! şimdi yanlış ve doğruyu ayırt etmek açısından aşağıdaki şablonu dikkate alabilirsin.
(son aşama)

Eğer son aşamayı doğru geçmişsen, 2. derse hazırsın demek.

Bir sonraki ders: Eğer Jump kalitesini yakalamak istiyorsan, doğru fontu seçmelisin!!!

20 Ağustos 2010 Cuma

Spoiler Spoiler (Naruto ve Bleach manga) Ve Naruto 174. Bölüm!!

Naruto 506
Eeee, bayadır Naruto kritiğinde bulunmamışım... Öncelikle büyük Spoiler altında Guy sensei için Kishimoto'ya teşekkür etmek istiyorum ve sonra Bee'nin içinden çıkan Kisame parazitini yeneceğine eminim çünkü bu genç kalp Guy'la beraber, Yürü be Might Guy!!!

Bugün biz Konahalı genç Shinobiler, Kakashi ve Guy sensei gibi büyük joninler tarafından eğitildiği için güçlüyüz~ dermişim. Şaka bir yana hiçbir manga Naruto kadar zevk vermiyor bana, özellikle Bleach mangasının gidişatı Naruto'yu zirveye taşıdığını düşünüyorum. 



Bleach Manga 416 
Ne bahtsız karakterlere sahip bir mangadır şu Bleach. Kimse ölmez ölmez, iki karakterin arasında ufacık bir kıvılcım olur ama onlardan biri de ölüme mahkum edilir. Kubo Tite gibi bir manga-ka'nın aklından neler geçtiğini söylemek zor. Meğer İlahın öldürülüşü dedikleri Ichimaru Gin'den başkası değilmiş. Aylardır Aizen'in sahnelendiği iki gıdımlık ilerleyişi okuyup durduk, sonu hüsran oldu, yazıklar olsun diyorum sadece... Yıllardır Gin ve Matsumoto arasında neler olduğu öğrenmek istiyorduk ve Aizen'e ihanet edeceği gün gibi ortadaydı ama Gin'e yapılan bu darbe içime oturdu doğrusu. Neyse bu serinin sonunun gelmesini temenni ederek sonlandırıyorum.

--------------------------------------------------------------------------

NARUTO SHIPPUUDEN 174
(Diyorum ki şu Naruto televizyonlarımızda yayımlansa Pokemon çılgınlığı falan aklımıza gelmezdi.) Pain dövüşünden beri yazmamış olsam da hala öyle elle tutulur bir ilerleme olmadı. Ancak Naruto Jiraya-sensei'nin bıraktığı mirası devam ettirebileceğini, her ne kadar Nagato(pain)dan nefret etse de bunu bastırabileceğini ve şu lanetlenmiş shinobi dünyasına barışı getirebileceğini, savaşmadan konuşarak anlaşılabileceğini göstermiş oldu. 

Ama her Jiraiya'ı gördüğümde gözlerim doluyor hafif bir şekilde sırıtıyorum. Bence Kakashi, Jiraiya ,Minato... bunlar saygı değer ağır karakterler.(benim sevgili Guy'cığım da onlardan biri ;) Shounen Jump'ın bu tip ağır topları var ve onlar olmasa bu kadar her yaşa hitap edemezdi sanırım.
Peki Nagato kadar Naruto da büyük acılar yaşamadı mı? en başından beri bir komedinin içine sıkıştırılmış büyük bir trajediyi izliyorduk. Tamam Naruto yaramazdı haylazdı ama çok tatlıydı be Blog. Her ne zaman flashbacklere o Konaha okulunun önündeki boş ve yanlız duran salıncağı görsem birden gözlerim dolmaya başlıyor, bir de adiler arkaya acıklı fon müziğini döşüyorlar. Burada kendimi paralıyorum, Naruto'ya kocaman sarılasım geliyor. 
Kocaman yüreği olan küçük bir çocuk aslında, kimine göre çok itici bir karakter olabilir ama çok insancıl olduğu için seviyorum kendisini. Babasıyla karşılaştığı andaki o hali falan her şeyin üstesinden tek başına gelmeye çalışıyor. İleriki bölümlerde göreceksiniz ki Naruto mazoşist :) 



Neyse bu bölüm kısaca Naruto'nun asla pes etmeme ve kesin kararlılığıyla Pain'in tam güvenini kazanması sonucu mutlu sona ulaştırdı (birazcık da olsa) 
Çünkü O Ero-sennin'in öğrencisi ve Yondaime'nin oğlu, Uzumaki Naruto! :)


17 Ağustos 2010 Salı

Bu Blog tatilde sanırım...

Ya ben berbat bir çizim yapmıştım onu burada paylaşmayı unutmuşum, hem de kısa bir süre sonra bloga geri döneceğimin yolunu yapmak istedim. Buyrun bakalım;
 Fotoğraf makinasıyla çektiğimden böyle gözüküyor resimler. Kim olduğu anlaşılıyorsa sorun yok ama :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...