27 Aralık 2010 Pazartesi

One Piece 481. bölüm - Kritiğim geldi tutmayın!

Aslında Blog yazacak pek fazla zamanım yok hatta yazdan beri One Piece hakkında yazasım var ama hislerimi kelimelere dökemem, sıçarım diye korktum hep. Bu bölüm yani 481. bölüm ironiği verdi bana ve dayanamadım, bir yandan Luffy o kadar uğraştı ve abisiyle sırsırta vermiş savaşıyor diye mutluluk göz yaşları döküyorum, bir yandan içim parçalanıyor (neden diye sormayın). Güncele yetiştiğimden beri aylardır bu anı, bu görütüleri bekliyordum.

Ama hayatın ta kendisi gibi biraz keyif alırsın gülersin ardından hüzün gelir... eşit bir döngü sanırım. O kadar mutlu oldum ki kavuşabildikleri için, ama hemen ardından olacakları bilmek hatta bilemeyenler için öngörmek çok acı verici.
Bu kardeşler bu yıl beni çok üzdüler ama ikisini bir arada görmek olmayan abimle kavuşmuşum gibi hissettiriyor. One Piece'i sevmemin en büyük sebebi de yaşamadığımız duyguları bize hissettirebilmesidir belki.
Ama bu animede öyle bir adam vardır ki, keşke benim babam olsa diye düşündürtür size. İşte o adam One Piece dünyasının en güçlü adamıdır. Epey dokunaklı konuşarak hıçkıra hıçkıra ağlamama neden oldu bu bölüm. Whitebeard'da diyorum evet, babamsın Edward Newgate seni seviyorum!
Eminim Anime dünyası Babamızı unutmayacaktır. Kalbimizde bir Kamina'mız vardı şimdi bir de Babamız var. Önümüzdeki bölüm ve ondan sonraki ve sonraki  bölümler çok daha katlanarak büyüyecek bu duygular... düşünün, öyle acayip bölümler bekliyor bizi.

19 Aralık 2010 Pazar

Olumsuz Suspus

Aklım, geçen sene istediklerimin gerçekleşen kısmının 2011'e sarkması sonucu epey karışık. Ya tabii ki minnettar olmalıyım. Çünkü hayatımı yaşantımı sorguluma hakkım yok, verilen şeylerle yetinmesini bilemem lazım. "Ah bugünü de kurtardık be" demem lazım. Garip bir ironi içerisindeyim bak... bunları diğer ben okusa 3-5 kişi toplayıp bana dalardı.

Genelde insanlar hayattan kendileri çekip çıkarıyorlar en çok istediği şeyleri, ama ben bazen şunu da düşünüyorum; kendi isteğim dışında dünyaya gelip, insan olup (pekala bir yıldız, bir hayvan, bir bitki, bir çaydanlık olarak da gelmek isterdim) sözde bana verilen çizgide yürüyüp gitmem gerekiyor. Böyle bir zihniyetle düşünüyorum da seçmesem bile bazı şeyler gelip beni bulacaktır. O yüzden isteklerim için kılımı kıpırdatmak garip yani... 2011 için 2012'ye sarkacak isteklerde bulunmaya gerek yok sanırım. Zaten çok büyük beklentilerim yok. Şöyle etraflıca düşününce özellikle hayatın içinden okul, iş, mevki, mal, mülk, ego gibi insani ihtiyaçları çıkardığında kişi tamamen zihnen varolabiliyor ve o zihin halindeyken ne isteyebileceğini hiç bilmiyor. Bugün hala daha neyin gerçek, neyin ilüzyon olduğu bilinmiyor zaten. Kişisel tatmin, tarlalara ego serpiştirip büyütmekten ileri gidemiyor çünkü. İnsanların genellediği yaşam biçimi pop rock bir parçaysa benim görmek istediğim yol daha bir progresif. İçinde gizli gizli yolları olan sadece düşünceyle bile onlara varabilmek gibi uçuk bir şey. İşin açıkcası kendimi elle tutulan, düşünce olarak vuran, gerçek veya gerçek olmayan bir yaşama sıkışmış gibi hissediyorum. Nereden geldim nereye gidiyorum bunu sorgulamıyorum. Hatta nereden geldiğimi zerre umursamıyorum. Ama bilinçli, akıllı varlıkların şu koskocaman evrende keşke daha büyük bir rolü olsaydı diyorum, kendini geliştirmek, ev-araba-lcd Tv'ye sahip olmak yerine...

Ama adet yerini bulsun diyenler için gelsin;
  • Bütün iyi şeyler gelip beni bulsun.
  • Daha az sinirli biri olayım.
  • Hayatımdan çıkacak arkadaşlarım varsa bu yıl tamamen çıksınlar.
  • Bir şeyler çizebilmek için şevk gelsin.
  • İzlediğim animelerden ve okuduğum mangalardan zevk almaya devam edeyim.
  • Ve mümkünse bu yıl aradığım şeyi bulayım.
  • Sağlık, mululuk, bla bla...
Oysa bundan önceki yazımda sanki çok büyük isteklerim varmış gibi yazmışım. Cidden sakin kafa düşününce bir şeyler bekleyemiyorum bu yıldan. Canın sağolsun yeter 2011 :)

6 Aralık 2010 Pazartesi

2010'nun hesap özeti.

Öncelikle uzuuun bir zamandır yazmadığımı farkederek yüzsüz bir şekilde bu yılın hesap özetini çıkarayım dedim nahahaha. Şunu söylemem lazım ki istediklerimi gerçekleştirmek için hiçbir çaba göstermedim. Ne çalıştım ne bir uğraş verdim tamamen doğal yollarla gerçekleşen şeyler, hatta sadece isteyerek gerçekleştirdiğimi bilmenizi isterim.
Geçen yıl 2010 için istediklerime bir göz atalım, gerçekleşenlerin üzerini çizeceğim haberiniz olsun.


  • Umarım harika bir yıl olur diyorum sürekli çünkü inanılmaz bir değişikliğe ve doğaüstü bir şeylere ihtiyacım var. (Meğer One Piece Hajime no Ippo gibi... gibi muhteşem animeler izlemem gerekiyormuş)



  • Annemin bu yıl her zamankinden daha sağlıklı ve mutlu olmasını istiyorum,



  • Babamın biraz daha duyarlı olmasını ve en azından arada bir beraber yemeğe çıkmamızı istiyorum, (Bu yıl aşama katetti, ufacık bir iyiliği bile benim için çok önemli)



  • Bu yıl böbreğimdeki taşlar beni bi azaad etsin isiyorum,  (teşekkür ederim böbrekcanlar)




  • Sağlıklı bir erkek çocuğumun olmasını istiyorum ama sevgili veya koca istemiyorum nedense (çünkü istediğim gibi birinin olmadığını biliyorum), (bu tür istekler gelmeyecek önümüzdeki yıl emin olabilirsiniz.)



  • Sonra, artık bu yıl ışınlanmayı bulun be kardeşim!!! Her yıl bunu beklemekten sıkıldım,




  • Paralel evrenler hakkında önemli gelişmeler olsun istiyorum,



  • Bu yıl Japonya'ya gidebilmek istiyorum, hatta gidebilcek iyi anlaşabilceğim bir partner istiyorum daha çok, (partner buldum bu yıl gerçekleşmiş olmasa da 2011'de Japonya'da Suspus ve Soulforged yılı olacak!!!)



  • Bir amacım olsun kendimi beynimdeki fırtınalardan kurtarabilmek ohh demek rahatlamak istiyorum, 



  • İrem  ve Ahmet Ercanlar evlensin istiyorum (bizim oralardan çok ünlü sosyetik bir çifttir kendileri) (Yiihaaa)



  • Doğal gaz fiyatları beleş olsun o nasıl olaki? yani fiyat etiketi taksınlar üstünde beleş yazsın. (böyle saçma bir şey söylediğim için kendimden nasıl utanıyorum anlatamam, geçen seneki Enda sen gerçekten malmışsın kızım.)



  • İstedikçe geliyor ilham, şu olsun bu olsun,



  • Ve Bleach ve Gintama hiç bitmesin istiyorum. (Bleach'i hararetli takip ettiğim bir dönemmiş sanırım oysa Nisan ayından beri bitsin diye dua etmeye başladım, dualarım Gintama üzerinde etki etti kahretsin, neyse ki önümüzdeki yıl devam edecek.)



  • Tamam, tamam birçoğunu Sakuragi taktiğiyle gerçekleştirmiş olabilirim, öyle ukala bir tavırla "hiçbir şey yapmadım ama gerçekleşti" demek bana yakışmadı sanki. Siz asıl ayın sonuna doğru 2011'den isteyeceklerimi bekleyin.
    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...