27 Mayıs 2010 Perşembe

Ve Naruto Konaha'da (bölüm 162)

Naruto kritiği yapmam sanıyordum ama kendimi tutamadım. Hem mangada hem animede süper gaz gidiyor. Baya olmuş manga'nın bu bölümlerini okuyalı o yüzden ben de heycanlanıyorum yahu.
Hızlıca özet geçeyim; pain'nin en son taktiği Shizune'nin hafızasını okumak oldu ve Naruto'nun Kurbağ diyarından olduğunu öğrenebildi. Ulan o kadar yıktın ettin bari o son darbeyi de vurmayaydın. Acıyla barış getirmeye çalışan bir zihniyet... mecha animeler'in savaşı savaşla sonlandırmasına benzedi iyice.
Tsunade tam atağını yapacakken o korkunç yıkım geldi. 
Maloz yığınları ve göçük altından Sakura belirdi (keşke ölseydi!) Şu resim gibi 23354434 tane Sakura resmi bulabilirim sanırım, hep aynı acınası "Naruto yardım et" ifadesi. Adam senin yüzünden kendi hayallerinden vazgeçti hala herşeyi ondan bekliyorsun. O çok sevdiğin spu çocuğu Sasuke'yi çağırsaydın ya? Naruto saf ve iyi niyetli ya, hem duygusal, hem fiziksel olarak faydanlan çocuktan. Nasıl olsa onun başka derdi yok di mi? Küçük bir çocukken piçmiş gibi davranıp bugün herkes "Naruto kurtar bizi" modunda. Naruto verdiği sözlerden ve kendini sonunda ifade edebildiği için yaşadığı mutluluktan göremiyor bazı şeyleri.
Öl! Öl ya, nolur öl Sakura!

Ve bu artizi bir yerden tanıdınız mı? sasdasdasdasdnj. Nasıl tatlı bir piçtir bu ya, sanki evimizin yaramaz veledi gibi. Bu velet büyümüş de sennin mode falan geçer olmuş. Naruto güçlü evet ama Naruto'nun daha çok kişiliği güçlü. Jiraiya'dan öğrendiği felsefeyle ve kendi iradesiyle umarım sonuyla ilgili kötü öngörülerimi yanıltacak. Kishimoto'yu Naruto gibi bir anime karakteri tasarladığı için tebrik ediyorum ama o Sasuke nedir lan!

İşte fanart ve fananimation olmayan orjinal Sennin Mode Uzumaki Naruto'su. O kadar yumuşak bir sahne yapmışlarki, öncesindeki fırtına sessizliği falan tüylerimi diken diken etti tekrar. Önümüzdeki hafta ve ondan sonraki hafta her ne kadar sevmesem de, Horriblesubs'ın kapısını aşındıracak gibiyim. Bekleyemeyeceğim sanırım :) Her neyse çok fazla konuştum. Naruto ve Kurbağ çetesi sonunda Konaha'ya gelir ve o sırada Konaha'yı neredeyse yok eden Pain'le olağanüstü bir karşılaşma başlamak üzeredir. Bu arada Naruto haber salar "Ben geldim, benim ayağıma dolanmayın, adam olun izleyin!"

25 Mayıs 2010 Salı

Bleach 272

Bir kaç sorum var;
1- Bu shinigamiler ve hollowlar zaten ölü değil mi?
2- Ölüyseler nasıl bir daha ölebilirler?
3- Birini hem sevip hem nefret etmek "aşk" değil midir?
4- O zaman Kubo Tite'ye aşık mıyım?

Muhtemelen bu son Bleach kritiğim, belki Shinji, Kensei ve Hisagi-Tousen bölümlerinde yazabilirim. Şimdi sorulardan daha önemlisi, benim fanatik bir Ulquiorra hayranı olmam ve Lostmuş, bitmişmiş, adanın ruhu varmış gibi hadiselerin yanında kalbimin Ulquiorra Cifer'ler yok olup gitmişcesine duyduğum acının daha büyük olması, Kubo'ya karşı hissettiklerim de cabası. 
Geçenlerde Dio'yu öldürdüğünüz yetmediği gibi şimdi de en sevdiğim karakteri öldürüyorsunuz...Hayatın bana gıcığı mı var merak ediyorum. Tamam tamam çok abarttım, sevdiğim birileri ölünce üzülmek yerine önce bir öldüğüne sinirlenirim. Hergün, istediğim bir vakit, kendime yakın birini bulup sevemiyorum. Daha çok insan, daha çok nefret duygusu mayalıyor. Sevdiklerim de ölünce, sevdiğim insan sayısı azalmış oluyor. Sonra neden Suspusningi bu kadar sinirli diyorlar, tek bir cevabı var "eşşeğin zikinden"...

Bleach bu bölümüyle gözümde sonlanmış gibi oldu. Geçen hafta gözüme çarpan ama yanlış hatırladığımı düşünüp sinirlendiğim şey gerçekten sinirlerimi boşuna germediğimi kanıtladı. O kol bir kopamadı yahu. Bleach manga'sında Ishida'nın kolu kopmaktadır. Fakat neresinden sansürleyeceklerini bilemediklerinden Animeye bu önemli ayrıntıyı katmamışlardır. Neyse ne haliniz varsa görün.
Hollow Ichigo hayvanı Ulquiorra'yı evrimleşmemiş içgüdülerinden dolayı parça pinçik edecekken, olaya Ishida müdahale etti. Ama etmez olaydı, sen misin bir afrika aslanının akşam yemeğine el uzatan? o zaman al sana Ishida geber!!

Ishida'da bu dövüşten epey bir payını aldı, artık akıllanıp onun bunun dövüşüne karışmaz diye düşünüyorum. Orihime'ye gelirsek yarın Tokyo tv'yi arayayıp, seslendirme ajansının telefon numarasını isteyip, yüklü bir miktarda para teklif edip, daha çok kelime ve kelimeleri cümle içinde kullanabilen bir Seiyuu talep edeceğim. Eğer ki dikkatimi Ulquiorra'nın her an gidici olabileceği gerçeğine vermeseydim ve Orihime'ye takılsaydım bu klavyeyle birlikte ekranı birbirine katıp touch screen yapabilirdim :). Herkesin bir sabrı var canım! Bıkmadın mı ....-kun demekten? Ey japon halkı, 2004'den beri bunu duymaktan bıkmadınız mı? Bıkmadıysanız size bizim Serdar Ortaç'ı getirip bırakmak istiyorum, o da her yaz albüm yapmaktan bıkmadı!!
Ulquiorra bitmiştir derken Ishida'nın Hollow Ichigo'nun dikkatini dağıtmasını şans bilip son saldırısını yapması da görülmeye değerdi. Adamın ne kolu ne bacağı ne de iç organları verdı bunları yaparken. Ama sonido bile kullanabiliyordu. Bir vuruşla Ichigo'yu öldürüp hollowa dönüştürmüş, bir vuruşla da onu kendisine getirmiştir. Tanrıdır, tapılasıdır kendisi...
Beyaz tenli uzun saçlı Ichigo bir viking prensi kadar karizmatikti. Yiğidi öldür ama hakkını yeme dediklerinden... Hep böyle kalsa diye iç geçittirmiştir.
Ulquiorra'nın savaş gazisi olduğunun farkında olsak da bir bacak vardı ki... tövbe tövbe bütün sinirlerimi altüst edip gülmekten ağlayana kadar beni ekran karşısında dumur etti. Ya kim bir bacağın sıfırdan yenilendiğini görmek ister merak ediyorum? Sanki kibrit çakmışsın da kibrit sonuna kadar yanmış gibi bir görüntü. 
Sonra Ichigo'nun kendine gelişiyle emolaşması bir oldu. "Bunları ben mi yaptım?", yok ben yaptım gerizekalı. Yaptıklarını görünce saçmalaması da komikti. Yok işte "benim de kolumu bacağımı kes" Kuboyla birlikte gidip çay koysalar çok iyi olacaktı oysa.
Gerçekten en etkileyici sahnelerden biri olmasa da belirsiz ve hüzünlüydü. Yok olup gidecek olmanın verdiği hissten midir, yoksa son anda duyabildiği hisslerden midir bilinmez, bir anime karakterinin duygusuzluğu en iyi şekilde verdiği en duygulu sahnelerden biriydi bence. Tam net hatırlamasam da şöyle bir şeyler söyledi "Avuçlarımın içinde hissettiğim şey... ruh mu?" 
Ruhsuz, hissiz ve soğukkanlı bir Espada için en mükemmel ölüm şekillerinden biriydi. Beyinsiz Orihime'nin yerinde olsaydım o eli tutup bırakmamak için elimden geleni yapardım.
Ulquiorra Cifer; 25 Mayıs 2010 (anime itibariyle) gönüllerin Espadası olmaya devam edecektir. RİP



18 Mayıs 2010 Salı

Bleach 271

-SPOİLER ALERT-
Yine bir Bleach bölümü sonrası kritiğiyle herkese iyi akşamlar. Kendimi düzenli canlı yayın yapan bir spiker gibi hissettim. Ve başlıyorum( spikerler başlıyorum demez ki)
...Ve şöyle oldu; Kurasaki İchigo'nun göğüsüne kocaman bir delik açan (ki bence en karizmatik öldürme şekillerinden biri) Ulquiorra, arkasından sinsi sinsi yaklaşan İshida'yı linç etmeye başladı. Gram üzülmedim, ayrıca kimi kandırıyorsunuz bilmiyorum ama mangada İshida'nın kolu kesiliyordu ya da koparılıyordu her neyse... Kendimle çelişmek zorunda kalıyorum, bak ikidir animeye sikko sikko şeyler ekleyip çıkartıyorsunuz çok sinirleniyorum.
Allah bile Orihime'nin "kursaki-kun" denesinden gına geldiği için öldürdü adamı. Ama noldu? sanki geçen 270 bölüm de ağzımıza geleni söylememişiz gibi, herkes Orihime'nin bu tarzından ne kadar rahatsız olduğunu dile getirmiyormuş gibi, sanki inadına daha çok "KURASAKİ-KUN, KURASAKİ-KUUN!" dedi. Bir an bunun Orihime tarafından yapılan bir mental attack olduğunu düşünmeye başladım, çıldırma evresine geldim çünkü. Ya kapatım bir daha izlemeseydim?
İyi bok yedin Orihime, ölen adamı bir ucube olarak geri getirdin... Allah hepinizin cezasını versin zaten, ADAM GÖNÜL RAHATLIĞIYLA ÖLEMİYOR YAHU! 
Tamam bu çok klişe bir durum farkındayım Naruto'da içindeki güce yenik düşüyor falan bir çok anime'nin ana özelliği baş karakterlerin ölemeyip içindeki gücü açığa çıkarması falan filan... Ama İchigo tam bir çirkinlik abidesiydi, hiçbir özelliği hiçbir havası yok. Kubo Tite'nin çirkin çarpık karakterleri main karakter yapma gibi bir ısrarı olmasaydı keşke dedim. Ya da şu İchigo'nun tam hollowlaşmış halini ilk bana gönderseydin be adam, üstünde düşünseydik ne bileyim şunu daha karizmatik daha havalı yapabilirdik bence Kubocum, canım benim.

Neyse Boynuzlu ve şuursuz bir ucube olarak geri döndü İchigo ve Orihime'yi bile savurdu böyle arkalara doğru yuvarlandı maloş. Ulquiorra'nın atom bombasından sonra üretilen en tehlikeli gücü olan Lanza Del Relampagueo bile işe yaramadı. Çok içim sıkılarak izledim yarısından 
sonrasını böyle ne başrole hayran olunacak bir atmosfer vardı ne de hani Ulquiorra'yı bırakıp olaya geri döneyim falan... Her şey sıfır!
He bilmiyor muydun böyle olacağını derseniz? Biliyordum ama öyle işte... Bilmez olaydım, keşke böyle bitmek zorunda kalmasaydı... Gel sen gelmiş geçmiş en karizmatik karakteri bir hiç uğruna yok et... (bir hiç uğruna olduğunu da Mangada öğren sevenlerini kahret...) valla Allah çarpar söyleyeyim!
EDİT: YANLIŞ HATIRLAMIŞIM DİKKAT SPOİLER----> Ulquiorra değil İchigo İshida'nın kolunu koparacak doktor hatırlattı. Teşekkürler Ayasegawa o/



16 Mayıs 2010 Pazar

:)


Her insanın idolü ölüyor elbet, benim idolüm yaşayan en büyük efsaneydi ne istediniz aldığı nefesten lan :)
Gülüyorum çünkü bu gülüşün altında hassiktir gülüşü yatıyor. Efsanler de ölüyor işte bu da unutulacak emin olun, 1 sene sonra sadece bugün," Ronnie James Dio ölmüştü" diyecek insan bulamayacaksınız. Ancak isimleri öldükten sonra anılmaya devam eden insanlar efsane olmaya devam edecek.

Yazdıkça kendimden nefret ediyorum yazılacak tek şey halbuki "Gittiğin yerin kralı olmaya devam et Dio" gibi bir şey olabilir... bilemedim.


Kızgınım öyle kızgınım ki öldüğüne kızıyorum size kızıyorum. Yarın öbür gün unutucağınıza yerine getireceklerinize, kıyaslayacaklarınıza herşeyi ön görüp kızıyorum. Alın bu parça size çok bile...

11 Mayıs 2010 Salı

Bu da benden...

 ihihi Böylesine soğuk ve tatlı... 

SS manyaklığı ve Bleach 270. Bölüm

hayatımda ilk defa 20dkklık animeyi 1- 1 buçuk saatte bitirdim.(ahh şu bleach hep ilkleri yaşatıyor bana) Ayasegawa'nın dediği gibi resmen görsel şölen yaşadık bu bölümde. Aylardır herkes bu bölümleri bekliyordu. Eğer türk televizyonlarında yayımlanıyor olsaydı bu bölümler, ratingler tavan yapmış, Aşk-ı memnu ve Ezel gibi dizileri donunda sallandırıyor olabilirdi.
Gelelim 270. bölümden gözüme çarpanlara;


Ulquiorra'nın güç gösterisi yapma gibi bir amacı olmadığını öncelikle belirtmek istiyorum. Her ne kadar İchigo'ya aralarındaki farkı anlatmaya çalışsa da, ona arada bir gardını indirmemesi ve gözünü açık tutması için gereken öğütleri de verdi. Ulquiorra bana göre bunalım bir karakter, yani ona kötü olduğu için kızamıyorsunuz, aksine suratında hiçbir duyguyu göstermediği halde hüzünlü duran bir ifade var. Bu ise hiçlikten geliyor, bu koruma, kurtarma, sevgi gibi olaylar ona ifade etmiyor çünkü henüz farkına varamadığı şeyler onlar. Arrancarların kalbi yok gibi bir şey söz konusu değil sonuçta.


Hatta verdiği tavsiyeler sayesinde İchigo o imkansız saldırıları önceden görebildi ve saldırıları savuşturabildi. Hımm acaba neden? Manga'dan takip etmeyenlerin buna dikkat etmesini tavsiye ederim.


Aslında bu bölümle ilgili fazla anlatılacak bir şey yok kesinlikle izlenmesi lazım. Müthiş bir dövüşün başlangacı gibi hala... Ulquiorra gibi Kubo Tite'den beklenmeyecek bir karaktere hayran kalıp durdum sadece. İchigo'ya ise lanetlerimi sundum. Şu saate kadar İchigo'ya orda burda küfür ederek zaman geçiriyordum o yüzden geç yazdım. 


Öyle bir saldı ki sevgili Ulquiorra ben bile reiatsu'dan etkilendim sandım. Olağanüstüydü sağolsun İshida'nın reiatsu'yu şekillendirmesi sebebiyle o anı ben de yaşıyormuş gibiydim.


 Oh ya Orihimeyi seslendiren bayan her bölümde 3 kuluvallah bi elham gibi 2 kere Kurasaki-kun 1 kere İshida-kun deyip parayı götürmesine ne demeli bilemiyorum. Artık çok fazla can sıkmaya başladı bu Kurasaki-kunlar ve daha fazlası da bizi bekliyor...


Bir ara İshida'nın olayları flashbackmiş gibi anlatmasına yarıldım. Sanki animeyi İshida'nın gözlerinden izliyormuşuz gibi oldu çok saçmaydı doğrusu... 
İlla Orihime burnunu karıştıracak iyice sinir etti beni, Bu arada mangasını takip eden biri olsam da, her ne kadar herşeyi bilsem de, sinir olmaya devam ediyorum, bu bendeki nefret nerden geliyor anlamadım!
Ayrıca Las Noches'in gökyüzünü delip geçtiği yerle fake gökyüzülü heuco mundo arasında 10km olduğu için İshida ve Orihime'nin yukarı tırmanışları uzun sürdü.


 Ve 2. salınımını yapan Ulquiorra İchigo'yu o sütun senin, bu sütun benim tilt misali atıp durdu. İchigo'dan ne kadar tiksiniyorsam artık hiçbir acıma hissetmedim aksine içimin yağları eridi gitti...


Benim gözümde efsane olabilecek bir sahne yaşandı.


Kurosaki İchigo'nun ibiş kafasına dikkat edin;
ve;

Mükemmel bir sahneydi. Kafası uçup şöyle Las Noches semalarında boynundan akan kırmızı kanla yağmura tutulsaydı keşke.(öhöm çok fazla villain bir insan olmaya başladım)



Ama artık her defasında kıçı kurtarılan bir piç kurusunu izlemekten, bir türlü ölemeyen karakterlerden bıkmış durumdayım. Bu Kishimoto'nun baş karakterine vermediği bonusları Kubo maşallah kendi baş karakterine bol bol yediriyor. Sanırım 234292384. kez İchigo'nun ölümden dönüşü olacak. Heralde kimse öleceğini düşünmemiştir di mi? Yani Orihime ve ishida ulaştı ve Muhteşem bir vuruşla İchigoyu kuyruğuyla boynundan tutan Ulquiorra'yı bir sonraki bölümde merakla bekliyoruz.


7 Mayıs 2010 Cuma

Fobik

Kaç yaşlarındaydım bilmiyorum, oldukça küçüktüm ve her pazar parliament sineması izlerdik ailecek. close encounters of the thrid kind filmini de ilk o zamanlar izlemiştim. Beynimde nasıl bir etki bıraktığını  şok gibi bir şey yaşadığım için hiç hatırlamıyordum ve ardından E.T. izlediğim için sanki fobi durumum E.T. ile başlamış gibi oldu ama öyle değil ilk fobim close encounters of the thrid kind sayesinde ortaya çıkmıştı. Belli bir dönem beynim gördüklerime karşı şoktan ulaşamıyordu, ne yani sadece filmdi diyeceksiniz ama benim için öyle olmamış. Ve bu fobi hayatımın en önemli dönemlerinde hayat şartlarımı etkilemişti. Daha 10  yaşındayken kendi başıma yatamaz hale gelmiştim, üstüne fobimi tetikleyen bir çok haber ve söylenti+ film karşıma çıkıyordu. Ergenlik döneminde bile bir Ufo haberi sonrası 1 ay uyuyamdığımı bilirim. Halüsilasyon olabileceğine inandığım bazı şeylerde tecrübe etmiştim. Tam 99 depremi günü depremin olmasına 2 saat kala balkonda açıklayamadığım bir varlık görmüştüm (Ufo değil). gördüğüm gibi anneme koşmuştum bana inanmadı doğal olarak. Bana da biri gelip bir şeyler gördüğünü söylese inanmam açıkcası, hatta görmediği şeye az inanır bir insan sayılırım. Neyse deprem üstüne olduğu için depremin ardından birkaç dakika geçmiş ve annem bana ne gördü ne gördün diye deli gibi soruyordu. Bu şekilde paniklemesi beni daha çok etkliyordu ve olayı halüsilasyonlıktan çıkıyordu. Yine de üstüne fazla düşünmeyip yardım bile almadık. 
Tüm bunları üstüne giderek aşabileceğime inanıyordum ama her türlü girişimim faydasızlık ve daha çok korkuyla sonuçlanıyordu. Unuttuğum ve bir yerde bir şeyler işitmediğim sürece hayatıma devam edebiliyorum ama bu geceden sonra bu kısa süreli rahatlamalarım son bulacak gibi. Geçen sene yayımlanmış olan 4.tür filmini izleme gibi bir gaflette bulundum. Her ne kadar annemle birlikte izlemiş olsam da bunun etrafımdakilerin bana verdiği güçle üstünden gelebileceğim bir şey olmadığını iyi biliyorum. Fobim tuttuğu anda nefes almakta zorlanıyorum ve o an sanki tehdit altındaymışım gibi hissediyorum. Bu korku ölüm korkusuyla bir olmasa da o an bir insanın komaya girmesiyle bir olabilir (benim düşüncem). Filmi izlemeyen belki bilmiyordur. Bu film sözde gerçek bir olaydan uyarlanmış. Başta uyarı niteliğinde Milla Jovovich bir konuşma yapıyor. Bir şeyin korkulması için gerçek olmasına gerek olmadığını düşünüyorum. Size bir şey yanlışlık ifade ediyorsa ve sizin görecenize göre o şey olağan üstü bir şekilde çirkinse, korkulmaya değer nitelikleri tamamlıyor demektir. Genelde korku filmlerini seven ve korkmayan bir insanımdır ama konu bu şeylere geldiği zaman benden korkağını bulamazsınız. Ayrıca filmi destekler niteliklerde birçok şey okumuşluğum var. Cahil bir şekilde inanıyor ve korkuyor değilim. Bildiklerimle birleştirince gerçekten film tamamen saçmalıktan çıkıyor. Tavsiye eder miyim derseniz... kesinlike etmem. İzlemeyin izlettirmeyin!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...