tag:blogger.com,1999:blog-37526287752976903922024-03-08T04:22:00.859-08:00Gerçek Dünya'ya YolculukUnknownnoreply@blogger.comBlogger104125truetag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-54965906056743935012012-06-30T10:39:00.000-07:002012-06-30T10:43:51.666-07:00Tokyo - Harajuku<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-QJgKsZp5_3I/T-83RfzeunI/AAAAAAAACJ8/wZrT3KruwF8/s1600/IMG_4835.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-QJgKsZp5_3I/T-83RfzeunI/AAAAAAAACJ8/wZrT3KruwF8/s320/IMG_4835.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Geçtiğimiz cumartesi planlarımda bir değişiklik oldu ve aniden giyindim süslendim Harajuku'yu keşfetmeye çıktım. Evden JRla 10 dakika uzaklıkta istasyona da 5 dakika yani toplam 15 dakika mesafede Harajuku. Gittiğimde şu meşhur Harajuku sokağını göremedim ilk çok kalabalık ve eylem vardı. Bana Taksim'i anımsattı. Sonra farkında olmadan asıl gitmem gereken yerin arkasından dolandım sokağa girdim. Ama girmeden önce Tokyo fashion sitelerinde resimleriyle karşılaştığımız mağazaları gördüm ve daldım içeri. Yanıma aldığım paranın büyük bir kısmını neredeyse orada harcayı verdim ama acayip bir indirim vardı zaten.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/IBdZGaTCkP8" width="560"></iframe></div>
<br />
Şu görmeyi beklediğiniz ve benim de resimlerini çaktırmadan çekmek istediğim tiplerle karşılaşamadım maalesef. Karşılaştıklarım da mağaza çalışanlarıydı hep. Çektiğim videoları izliyor musunuz bilmiyorum ama alışveriş yapmaya gittiğiniz her semt ve mağazada, türkiyede yalnız kızıl kayalarda ve pazarda karşılaşabileceğiniz biyrooon biyrooon nidalarıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Herkes müşteriyi çekme ve nazik davranışlarıyla alışverişinizi kolaya indirgemeye çalışıyor. Bir mağazaya giriyorsunuz ve insanlar peşinizden gelip ne alıyor ne bakıyor, ne aramıştınız demiyor. Bu pahalı mı pahalı olan Tokyo alışveriş sektörünün en güzel özelliğinden biri bence.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-d_xeokB_tdM/T-84T2J0zpI/AAAAAAAACKE/f_gkGXwKABk/s1600/IMG_4837-tile.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://3.bp.blogspot.com/-d_xeokB_tdM/T-84T2J0zpI/AAAAAAAACKE/f_gkGXwKABk/s400/IMG_4837-tile.jpg" width="160" /></a></div>
<br />
<br />
Bir de yabancı birisi biraz da olsa japonca biliyorsa onunla ellerinden geldiğince muhabbet etmeye çalışıyor bu insanlar. Alışveriş yaptığım her mağazada kızlarla muhabbet etmişliğim adımı, yaşımı, nereden geldiğimi söylemişliğim var.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/72jpkp9uoEM" width="560"></iframe></div>
<br />
Gelelim Harajuku hakkındaki görüşlerime; Bir kere Harajuku Japon kadar turistlerin karşılaşılabileceği tek semt. Bazen etrafınıza bakıyorsunuz yabancı insanlardan başkası yok. Bir de bir turisti turist yapan iğrenç giyinişi ve bakımsız hali zaten. Japonları erkek de olsa bakımsız özensiz göremezseniz hele ki Harajukuda. Sizi bilmem ama ben japonların modaya düşkün olmalarını seviyorum zira ben de düşkünüm... Maalesef Harajuku kocaman bir semt, ucu bucağı olmayan bir alışveriş diyarı değil, eğer bir şey satın almayacaksanız 1-2 saatte yaya yaya dolaşıp bitirirsiniz. İstanbulda yaşayanlar bilir Harajuku tıpkı Atlas, Halep ve Aznavur pasajı gibi bir yer. Taksimde bir sokağı marjinal kıyafetler satan bir yere çevirirseniz tıpkı Harajuku olur. He ama mağazalarda nazik ve güzel japon kızlarıyla karşılaşamazsınız orası kesin :D<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-a7qTPhuyhwI/T-825y3GpuI/AAAAAAAACJ0/qN8ZQFjzLaE/s1600/IMG_4870-tile.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://4.bp.blogspot.com/-a7qTPhuyhwI/T-825y3GpuI/AAAAAAAACJ0/qN8ZQFjzLaE/s400/IMG_4870-tile.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Harajuku'ya bugün ikinci defa gittim ve yine çılgın indirim devam ediyordu ama bu sefer akşam üzeri gittim ve hiç ummadığım bir şeyle karşılaştım, cumartesi akşamı saat 8de dükkanları kapatıyorlardı ve bu bana acayip saçma geldi. İstanbulda cuma-cumartesi-pazar akşamı eğlence, alışveriş demek burada insanlar cidden bir garipler saat 8-9 gibi sarhoş olmaya başlıyorlar Türkiye'de o saatte sarhoş olana götüyle gülerler. Neyse japonları anlamaktan vazgeçtim zaten.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-IYXJ0skh9II/T-84oMHc70I/AAAAAAAACKM/Vf_qwiTK_k0/s1600/IMG_4854.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-IYXJ0skh9II/T-84oMHc70I/AAAAAAAACKM/Vf_qwiTK_k0/s320/IMG_4854.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Harajuku'dan sevgili <a href="http://mirielenda.blogspot.jp/" target="_blank"><b>Vuducuğuma</b></a> yukarıdaki gözleri hediye almıştım geçen gün, onu da paylaşayım hemen. Bence Harajuku semtlerin en ucuz alışveriş mekanı. Shinjuku ve Shibuya'yı altüst etmiş biri olarak Harajuku en iyisi derim. Hem Harajukuda güzel, yakışıklı, tarzı olan bir erkek görme olasılığınız çok daha yüksek. Ve insanlar gelip sizi rahatsız etmeye çalışmıyorlar. Tek kötü yanı küçük olması sanırım ben hep daha büyük bir yer bekliyordum.Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-44462370236616023282012-06-29T00:04:00.001-07:002012-06-29T03:10:17.940-07:00Tokyo - Hiragana-Katakana biter...<br />
Bugün Hiragana-Katakana kursum bitti ve hepimiz sertifikalarımızı aldık. Hawaiili arkadaşımın şu gördüğünüz gurur verici pozunu paylaşmak isterim. Zar zor olsa da bitirdik kursu :D Ama ne ben ne de Douglas (yaşlı olduğumuzdan mıdır nedir) adam gibi okuyamıyoruz, yazamıyoruz.<br />
Bir de bugün ilk defa sınıfça yemek yedik. Japoncam ingilizcemden daha iyi olduğu için kendimi japon gibi hissettim aralarında. Ama bu sertifaka olayı bütün öğrencileri bir araya getirdiği için daha önce pek görmediğimiz öğrencilerle karşılaştık.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-5uZlLce7lHA/T-1SmjcMQjI/AAAAAAAACJo/ztZcpEsTOPI/s1600/8a63f864c1b011e1a9f71231382044a1_7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-5uZlLce7lHA/T-1SmjcMQjI/AAAAAAAACJo/ztZcpEsTOPI/s320/8a63f864c1b011e1a9f71231382044a1_7.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Öğrencilerden biri devamlı bana baktığı için kıllandım acık. Önce japonun teki yine beni kesiyor diye iç geçirdim... Ardından sertifika olayı bitti kapıda sınıftaki arkadaşlarımızı beklerken. Sürekli bana bakan asyalı çocuk geldi direkt konuşmaya başladı. İngilizcesini anlamakta zorlandım zira herkesin aksanı bir garip burada. Anlamıyorum japonca konuş dedim. Bana tipik japon soruları sormaya başladı. Nereden geldin, kaç yaşındasın, ne zamana kadar bu kurstasın, bugün planın ne yarın ki planın ne... derken amacını anladım. Sonra nereli duruyorum, kaç yaşında duruyorum diye sormaya başladı. Japonsun herhalde dedim, hayır taiwanlıyım dedi, 22 yaşında olduğunu da ben tahmin ettim artık. Yalnız çocuğun suratı gerçekten güzeldi ama tipik kısa boylu asyalı işte. Bunu gören sınıf arkadaşlarım hemen ne dedi diye üstüme geldiler ve beni çok utandırdılar. İçimden "bugün kısmetim mi açık ne" diye geçirdim zira ondan önce de Douglas evli ve çocuklu olmasına rağmen beni Disneyland'a davet etmişti ama öyle kötü niyeti olmadığını biliyorum arkadaşımın.<br />
Bir Tayvanlı eksik kalmıştı o da tam oldu :D Yan sınıfımdaki diğer asyalı kendini bir bok sanan elemanın da benden hoşlandığını ve ne zaman görse gözlerini alamadığını farkediyordum ama bu resmen çok hızlı davrandı ve dayanamayıp konuştu benimle. İlk defa içimden beğenilmek güzelmiş diye geçirdim ki kendimi kesinlikle beğenmiyorum, Tayvanlı çocuk inanın bana benden daha güzel. Bugünkü kısa aşk maceramın da sonuna geldik böylece...<br />
<br />
Haftaya hızlandırılmış kursum başlıyor ve bu haftasonu mümkün olduğunca hiragana ve katakanaya asılmalıyım. Beni aşkla meşkle oyalamayın sevgili asyalılar, rica ediyorum sadadasd :PUnknownnoreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-56225176484756324962012-06-19T05:06:00.004-07:002012-06-19T05:06:28.072-07:00Tokyo - En son nerede kalmıştık?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-afds_6j8bsM/T-BmgfhzMZI/AAAAAAAACJA/EcnTm8SPY8M/s1600/1236fae8ba0411e1af7612313813f8e8_7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-afds_6j8bsM/T-BmgfhzMZI/AAAAAAAACJA/EcnTm8SPY8M/s320/1236fae8ba0411e1af7612313813f8e8_7.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
Geldiğim birkaç gün gaza gelip blog yazabildim ama sonra planladığım gibi gelişmedi olaylar. Hala uyum sorunu yaşıyorum mesela. Ve Türk olduğum için evdeki isveçliler ve ruslar tarafından dışlandığımı hissediyorum. Twitterda takip edenler zaten ne kadar rahatsız olduğumu farketmişlerdir... Onun dışında hasta olsam, uykulu bile olsam dersleri kaçırmamaya çalışıyorum, okuluma gidip geliyorum. Bugün hatta tam şu anda tayfun Tokyo'ya gelmiş durumda. Dışarda sonsuz bir yağmur yağmakta ve acayip gürültü var ve yine de hava sıcak ve çok nemli. Tokyo'nun saçma sapan havasından bahsetmeye başlarsam bu muhabbetin sonu gelmez zaten.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-5nvK-TrcHo8/T-BqnKG8yLI/AAAAAAAACJM/Szd05UOpW_8/s1600/aecdc3a8b62d11e1abd612313810100a_7-tile.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-5nvK-TrcHo8/T-BqnKG8yLI/AAAAAAAACJM/Szd05UOpW_8/s1600/aecdc3a8b62d11e1abd612313810100a_7-tile.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
Maalesef insanlar türkleri çok yanlış tanıyorlar ya da sadece kendi ülkelerinde karşılaştıklarından ibaret sanıyorlar. Beni türk hariç her millete benzettiler, en son kanadalı sınıf arkadaşım anime kızlarına benzediğimi söyleyerek götümü tavana kaldırdı sadasdas (çok özür dileyerek burada böbürleniyorum şu an) Neden bilmiyorum ama yabancıların ten rengine, dinine, güzelliğine takmış durumda herkes. Eğer yabancıysan ve biraz giderin varsa japonyada popüler olmaman kaçınılmaz bence... Herkes güzel olduğunuzu söyleyip duruyor herkes yolda yürürken size bakıyor, eğer birinin cesareti varsa gelip sizinle konuşması içten bile değil.<br />
Evde birçok japon arkadaşımız kaldığı için ister istemez japoncayı bir yerden sonra anlamaya başlıyoruz. Sokakta sizi yabancı görüp hakkınızda konuştuklarını anlamaya başlıyorsunuz ki bu çok ayıp bir şey bence. İstanbul'da her gün binlerce turist gördüğümüzden midir nedir hiç insanların hakkında yardırdığımızı hatırlamıyorum, bu kadar turiste yabancı olmak hiç hoş değil bence sevgili Tokyo.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/VArt82mEplg" width="560"></iframe></div>
<br />
Neyse yazmadığım ara içerisinde -ki iki hafta olmuş- adam gibi bir şey yapmadım okula gidip gelmekten başka. Geldiğimden beri kendimi iyi hissettiren birkaç şey oldu ama. Mesela; yıllardır Tokyo'da yaşayan sevgili <a href="http://sunkarsemih.wordpress.com/"><b>...S.a.S...</b></a> ile görüşüp Akihabara'da yemek yedik, birkaç saat türkçe konuşup japonları çekiştirmek paha biçilemezdi. Geçen hafta cuma günü ise gece 1 buçukta uyanıp aşağı bir indim kapı açık tanımadığım biri ayakta işiyor, uyku sersemi gözlerim bana oyun oynuyor sandım ama tamamen gerçekti, <b>Rumi-san</b> (ev arkadaşım) ve 2 erkek arkadaşı eve acayip sarhoş gelmişler ve o kadar komiktiler ki diğer ev arkadaşım Shin'le bu 3'ünü anlamaya çalışıp durduk hatta video da çektim. Geldiğimden beri hiç bu kadar eğlenmemiştim, Rumi iki adamı da patakladı durdu. Sonraki 2 gün Rumi dışarı çıktığında sake içmeye mi diye sorar oldum sarhoş gelmesini rica ettim kendisinde ama maalesef... En son da Shinjuku'ya gitmiştim, yeğenime topshoptan istediği bluzü alacaktım. Bir de yine twitterdan takip edenlerin bildiği gibi (bana göre) Tokyodaki en güzel kız shinjuku topshopta çalışıyor ve onu da görmeyi çok istiyordum. İlk gittiğimde biraz konuşmuştuk kızla ve son gittiğimde tanıdı yanıma geldi (o da beni seviyor sanırım :P) Yine muhabbet ettik bu sefer isimlerimizi sorduk birbirimize ve arkadaş olduk kendisiyle. Adı Miki ve hayatımda (ses tonuna kadar) bu kadar güzel bir varlık görmedim ben. Ama bana göre bütün japon kızları güzel zaten.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/_khrrxJTObw" width="560"></iframe></div>
<br />
Bu arada ben yazarken tayfun Tokyo'yu vuruyor şu an. Umarım sevgili Rumi'im eve sapa sağlam gelmiştir. Japonlar hariç diğer bütün avrupalılar (koreliler de dahil) hiç de cana yakın değiller maalesef. Zaten başta da bahsetmiştim dışlandığımdan. Sensei ve Rumi de dışlarsa o zaman gerçekten evime dönmek için elimden geleni yapmaya başlarım ki hemen dönesim var zaten. Maalesef hiçbir şey uzaktan göründüğü gibi değil.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/EApnhO2OIrw" width="560"></iframe></div>
<br />
Son olarak bugün sevgili İstanbulum'da <b>Trivium konseri</b> olduğunu duydum ve kıskançlıktan aklımı kaçırmak üzereyim. Ben <b>Matt Heafy</b>'nin ülkesindeyim o ise benim ülkemde bu nasıl bir ironidir anlamış değilim. Burada bir ihtimal kendisini görme şansım olur sanıyordum ama meğer ülkemde sabit durmam gerekiyormuş benim. Bugün benim yerime Trivium konserine gidip kendisini canlı canlı görmenizi tavsiye ederim. Şimdiden konsere giden herkese iyi eğlenceler dilerim. Gidip görüp resimleyip videolayanların haber vermeleri rica olunur.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-l6wiAV-eXgo/T-BlEo1RQbI/AAAAAAAACIw/6tv3ATIFIA4/s1600/4a95f58ab9e911e19dc71231380fe523_7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-l6wiAV-eXgo/T-BlEo1RQbI/AAAAAAAACIw/6tv3ATIFIA4/s320/4a95f58ab9e911e19dc71231380fe523_7.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-lco_pYSUNt0/T-BlMVdDQ0I/AAAAAAAACI4/1iiQ8IR5juI/s1600/d2d50ae4b9e911e1a39b1231381b7ba1_7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-lco_pYSUNt0/T-BlMVdDQ0I/AAAAAAAACI4/1iiQ8IR5juI/s320/d2d50ae4b9e911e1a39b1231381b7ba1_7.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b><i>Matt Heafy'nin paylaştığı İstanbul resimleri</i></b></div>
<br />
Şimdi tayfuna, uykuya, derse geri dönüyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere canlar.<br />
<br />
<b>Not:</b> Twitter ve Blogdan takip eden anime severlere ara sıra süprizlerim olabilir. Şimdiden blogumu paylaşan/paylaşmayan herkese teşekkür ederim.Unknownnoreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-59008861875439797372012-06-05T10:16:00.001-07:002012-06-05T10:16:05.207-07:00Tokyo - Suidobashi'den Iidabashi'ye yürüyüş #2<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/3IgQ-07TMvA" width="560"></iframe></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-dxowzvov18I/T84-VN4WTJI/AAAAAAAACHg/OHBFy6WN6Mk/s1600/8d8aa6c8af3111e19e4a12313813ffc0_7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-dxowzvov18I/T84-VN4WTJI/AAAAAAAACHg/OHBFy6WN6Mk/s320/8d8aa6c8af3111e19e4a12313813ffc0_7.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br />
<b><span style="color: #bf9000;">Dağıttıkları şey.</span></b></div>Unknownnoreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-77832611061994991432012-06-04T14:37:00.000-07:002012-06-05T10:26:51.128-07:00Okuldaki ilk günüm #1<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-2gx9VQbPFIY/T80napgUCpI/AAAAAAAAB4Y/xpVs_zDlBsY/s1600/IMG_4052.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-2gx9VQbPFIY/T80napgUCpI/AAAAAAAAB4Y/xpVs_zDlBsY/s320/IMG_4052.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Geçtiğimiz sabah gerçekleştiği için nasıl anlatsam bilemedim bir türlü en iyisi giriş cümlesine saçmalayarak başlamak dedim. Tokyodaki ilk iş günü okulumun ilk günüydü, yurtdışı eğitim danışmanım bana 8'de okulda olmamı söylemişti oryantasyon erken başlayacakmış diye... Kalktım 6'da annem ve ablamla konuşurken saat 7 oldu 7 buçuğa kadar hazırlandım o sırada Shin de belki beni okula götürür diye erkenden kalkmıştı ama kendim bulurum dedim fırladım. Elimdeki telefona sonuna kadar güvendim ve yola koyuldum. 10 dakika geçti kendimi okulun dibinde buldum elimle koymuş gibi hem de. 1 buçuk saat de bekledim meğer 9:30'da başlıyormuş. Binada çalışan herkes erkencisin deyip durdu hatta öğretmenlerden biri gelip benimle acık muhabbet etti. Okulda ingilizce konuşmak yasak bu inanılmaz hoşuma gitti açıkcası :D Yanıma alman bir kız geldi oturdu ilk onunla kaynaştık çok çok az türkçe biliyordu, sabah sabah beklemiyordum öyle bir şey. Sonra kanadalı isveçli, italyan ve Hawaiili arkadaşlar edindim. Hawaiili arkadaş daha önce japonyaya gelmiş ama yine de pek konuşamıyordu. Diğerleri ise sıfır desem yeridir sanırım. Neyse biz çat pat konuştuk, Hawaii Japonya'dan sonra en sevdiğim ülkedir herhalde beni en çok kendime yakın hissettiren o çocuk oldu. Benim gibi anime seviyor zaten kendisi dragon balldan bahsettik biraz :P<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-m2ZCS2o7bEs/T80nl3xh9iI/AAAAAAAAB4g/2Vs8RYnZBwA/s1600/IMG_4056.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-m2ZCS2o7bEs/T80nl3xh9iI/AAAAAAAAB4g/2Vs8RYnZBwA/s320/IMG_4056.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
İlk gün ders olmaz sanıyordum ama birazcık ders işledik, yanıma gelip ilgilenen kadın acık japonca biliyorum diye hiragana katakana dersi almama şaşırdı sanki biliyorsun sen dedi kendimi çok iyi hissettim açıkcası :D Sınıfımdakiler de japoncamın iyi olduğumu söylediler ama alakası yok. Hawaiili çocuk daha önce gelmeme rağmen senin japoncan daha iyi, nerede öğrendin dedi, 3 ayda evde kendi başıma öğrendim dedim. Başlangıç seviyesinde kısa bir ders işledik, işkence gibiydi çünkü kendimizi tanıtmayı öğrendik sadece. Ardından çok az Hiragana'ya başladık A, İ, U, E, O harflerini öğrendik. İşte o kısımlar beni en çok ilgilendiren kısımlarıydı dersin.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-uRCrrv3NSQw/T80nwwwFWBI/AAAAAAAAB4o/8ylfJ_5KcvA/s1600/IMG_4054.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-uRCrrv3NSQw/T80nwwwFWBI/AAAAAAAAB4o/8ylfJ_5KcvA/s320/IMG_4054.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Ah unuttum okula giderken JUMP SHOP diye bir mağazayla karşılaştım, jump manga ve animeleriyle ilgili her türlü karakterin figürü ıvırı zıvırı satılıyordu içerde. Onu da One Piece karakterlerinin gerçek boyutlardaki maketlerine gözüm çarpmasa daha göremeyecektim. Orayı görünce hemen navigasyonu kapadım kaybolursam kaybolurum lan, bunu çekmezsem olmaz dedim. (Şu an biri sümkürüyor bu önemli detayı vermezsem olmaz. Büyük ihtimalle Megane-kun kalktı ve işe gitmek için hazırlanıyor şu an...)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-RirLjCozzkg/T80n7_xY-HI/AAAAAAAAB4w/BwitY86pdS0/s1600/IMG_4065.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-RirLjCozzkg/T80n7_xY-HI/AAAAAAAAB4w/BwitY86pdS0/s320/IMG_4065.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-tpgDB3AEim0/T80oEM-RFRI/AAAAAAAAB44/HrPrhQ_7Grg/s1600/IMG_4066.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-tpgDB3AEim0/T80oEM-RFRI/AAAAAAAAB44/HrPrhQ_7Grg/s320/IMG_4066.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Okuldan çıkıp eve dönerken daha okulun sokağında minicik bir araba içinde japona bir çocuk Turkish fast food yani döner kebap satıyordu onu gördüm ve hemen remini çektim. Çok heyecanlıydı bazı yabancı öğrenciler ordan yemek yiyordu. Ben aç olsam da o kadar sıcak havada döner yemek istemedim ve yolun karşısındaki tapığınağa doğru gittim resmini çektim aynı animelerdeki gibiydi, çok hoşuma gitti. Eve dönerken kısa yolu keşfettim ama o sırada sıcaktan beynim erimek üzereydi artık yol kısa olsa da bana çok uzak geldi.<br />
Eve geldiğimde tek istediğim bir şeyler atıştırıp yatmaktı kalkınca da yıkanmayı planlıyordum. Ama koreli kızlar aşağıda muhabbet ediyorlardı oje sürmeye yanlarına ineyim dedim acık konuştuk bir tanesiyle buzları erittik gibi oldu o çok soğuktu çünkü ama diğeri dünyanın en cana yakın kızı bence. Bahsetmeyi sevmesem de iyi ki dövmelerim var dedim bugün. Okulda da bugün koreli kızlarla da onlar sayesinde epey kaynaşma fırsatı buldum. Cana yakın dediğim koreli kız da dövme yaptırmak istiyormuş beraber gidelim mi bir gün dedi inanılmaz sevindim olur dedim hemen :D Bileğine bir şeyler yaptırmak istiyormuş uzunca ne yaptırsam diye diğer kızla konuştular, onlar konuştukça dramalardan öğrendiğim korece kelimleri tekrar ettim çok hoşlarına gitti. Sonra ben onigirimi aldım ve odama koyuldum akşama kadar zıbardım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-qEv2ROLpnTE/T80ojBHMCTI/AAAAAAAAB5A/tb--Ke8GHfw/s1600/IMG_4067.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-qEv2ROLpnTE/T80ojBHMCTI/AAAAAAAAB5A/tb--Ke8GHfw/s320/IMG_4067.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-mcSvWgDslKA/T80ot8cpD5I/AAAAAAAAB5I/7qN_ihu8Y2Y/s1600/IMG_4068.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-mcSvWgDslKA/T80ot8cpD5I/AAAAAAAAB5I/7qN_ihu8Y2Y/s320/IMG_4068.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-3s7RP1525IE/T80o1itPbWI/AAAAAAAAB5Q/ycEDdXGkr5A/s1600/IMG_4070.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-3s7RP1525IE/T80o1itPbWI/AAAAAAAAB5Q/ycEDdXGkr5A/s320/IMG_4070.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Uyandığımda bizimkilerle konuştum baya bi annem, ablam, yeğenimle uzun uzun muhabbet ettik. Hatta yeğenime evde cümbüş vardı onu izlettirdim. Günün bence en büyük olayı buydu. Elimde telefonla aşağı bir indim ki bizim sensei'ye liseli üniforması giydirmişler ve kafasına peruk takıyorlardı. Etek kısacık her türlü detayı var kıyafetin koptum cosplay parti var galiba dedim bir de ağzımdan türkçe dökülüyor bazı kelimeler peruk dedim sonra peruk ne demeye başladılar katsura yani diye düzelttim. Allahtan bizim Katsura sağolsun peruğun ne anlama geldiğini biliyordum. Yine japoncamla yarıp geçtim o an asdjsafhnjsadj. Ardından sensei garip garip pozlar vermeye başladı o kıyafetle gülmekten geberdik hepimiz. O an telefonla yeğenime izlettiğim için kameraya çekemedim çok pişmanım. Shin geldi yeğenime el salladı ama :P Sensei soyununca sabah okulu bulabildin mi diye geldi evet çok yakınmış buldum dedim. Evet on dakika bir şey dedi, Shin o kadar yakın mıydı suidobashi diye konuşmaya başladı senseiyle. Ben çoğu zaman konuşulanları anlıyorum ama japonlarla konuşurken çok kasılıyorum yanlış söyleyeceğim diye cevap veremiyorum. Diğer yabancılarla sanki daha iyi anlaşıyorum ama işin yerlisiyle konuşmak cidden gerici bir durum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-a2h8KPzN1cY/T80o-LE-FgI/AAAAAAAAB5Y/92l5cHtSESM/s1600/IMG_4073.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-a2h8KPzN1cY/T80o-LE-FgI/AAAAAAAAB5Y/92l5cHtSESM/s320/IMG_4073.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Hayatımda günlük yazmam, sevmem öyle şeyler ama şu an resmen günlük yazıyor havasına girdim. Hayatıma yeni bir şey daha ekledim sanırım. İşte bugün böyle geçti, yer yer zor durumda kalıyorum yer yer eğlenirken buluyorum kendimi. Bir sonraki postta görüşürüz canlar.Unknownnoreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-7429880279100444472012-06-03T08:37:00.000-07:002012-06-03T08:42:52.920-07:00Tokyo'da ilk iki gün #1<br />
Daha varmadan yazmaya başlayayım dedim vardığımda o gücü bulamayabilirim. Sanırım önce kedilerimden sonra ailem ve arkadaşlarımdan ayrıldıktan sonrası hatta uluslararası alana girip uçağa binip aradan 2 saat sonra uyuyup uyandıktan sonra ne yaptığımı farkına vardım. Kalktığımda tek başıma koskocaman uçakta ne yapıyorum ben böyle yav dedim. Sonra camdan dışarı baktım ki dünyanın en güzel görüntüsü karşımda duruyor. Rusya üzerindeydik sanırım o sırada ve kocaman ay şehri şehir ışıklarıyla bezenmiş yer yüzünü aydınlatmaya çalışıyor ve biraz yukarısında -tamam belki samanyolunun hepsi değil ama- binlerce yıldız gözlerimin önünde duruyordu. Belki de sırf bu görüntüyü görebilmek için bile böyle bir çılgınlığı yapmam gerekiyordu diye düşünüp hemen kendimi telkin ettim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-JzS5ARa39r8/T8t36JyxosI/AAAAAAAABtQ/XDCYqrxuHqU/s1600/579344_10150850750578091_724893090_9715101_411646190_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-JzS5ARa39r8/T8t36JyxosI/AAAAAAAABtQ/XDCYqrxuHqU/s320/579344_10150850750578091_724893090_9715101_411646190_n.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Binmeden önce aldığım bir dolu ilaç sağolsun 2-3 saat anca uyutabildi. Nedense onlarca yabancı insan tarafından çevrilmiş olsam da kendimi yalnız hissedemedim veya o korkuya kapılamadım henüz. Bu kısmı daha Narita havaalanına inmeden yazdığım için sonradan fikirlerimde bir değişiklik olacaktır. En kötüsü de bildiğim bütün japoncayı -başlangıç seviyesi o da- unutuverdim. Bir şey olduğunda istemdışı ingilizce tepki veriyorum aradan 2 saniye geçince kafama tüküresim geliyor ama iş işten geçmiş oluyor. La salak diyorum kadın yere düşen sweatini verdi thank you diyeceğine paşalar gibi arigato desene işte ilk bir japonla konuşma fırsatın, ama yok anacım ben kendime acayip bir kıl kapmış şekilde tutuğum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-YsyHakbT9pc/T8t-N2ocm2I/AAAAAAAABts/pffmdUrBG24/s1600/253378_10150850752318091_724893090_9715104_1791081470_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-YsyHakbT9pc/T8t-N2ocm2I/AAAAAAAABts/pffmdUrBG24/s320/253378_10150850752318091_724893090_9715104_1791081470_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Bu arada uçakta çoğu insan 3 kişilik koltuklarda tek başına seyahat ediyor buna ben de dahilim. Geniş geniş yayıldım oturuyorum mesela şu an. Şu yazdığım sıralar sevgili İstanbulumda saat 00:11 suları ve şu an Çin'in üzerinden geçmekteyiz ahanda türbülansa mı giriyoruz derken yırttık adsadasfd. İlerledikçe gün ağırıyor gibim böyle bir garip. Tahmini 4 saat 53 dakika sonra Tokyo'ya inmiş olacağım. Hala bir heyecan hissedemiyorum nedense. Giderken de ben değil annemi yolluyormuş gibi hissediyordum daha çok... Annecim umarım bunları okursun ben gayet sakinim aklımda olan sadece sen ve kedilerim.<br />
<div style="text-align: -webkit-auto;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-yKmdpdyWY54/T8uDJ0thcTI/AAAAAAAABuk/yup1fcRKZMs/s1600/547660_10150850753563091_724893090_9715109_1284740410_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-yKmdpdyWY54/T8uDJ0thcTI/AAAAAAAABuk/yup1fcRKZMs/s320/547660_10150850753563091_724893090_9715109_1284740410_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: -webkit-auto;">
<br /></div>
Açıkcası tek başına uzun uçak yolculuğu yapmak çok sıkıcıymış. Arkalarda mesela iki türk adam paso konuşup eğleniyorlar çok gıcık oldum. Çaprazımdaki japon nine de kalktığımız sırada bana cana yakın ilerde belki kaynaşırız gız edasıyla gülümsedi ama sonra uyudu. Moruklara güven olmuyor hiç. Şunu yazarken de dünyanın en güzel hosteslerinden biri gelip benimle ingilizce konuşup camı kapamamı istedi dedim benimle türkçe konuşabilirsiniz o da affalladı naapsın. Ama niye camı kapadık ki şimdi tam güneş ağarmaya başlıyordu yahu... Gerisini ilerleyen saatlerde yazarım artık...<br />
<br />
Dedim ama ilerleyen günlerde yazmaya başladım maalesef :D Nineyle olan ilişkim ise inişte birbirimize gülümsemekten ileri gidemedi. Havaalanı tam bir işkenceydi, bir sürü prosedürle uğraştım. Sonra özel bir taksiyle kalacağım eve geldim. İlk geldiğimde feci gergindim özellikle evle ilgilenen kız geldiğinde çok zor anlattı bana kuralları (yazık kıyamam) İlk günüm yani dün yerleşip insanlarla tanışmak ve derdimi anlatabilmekle geçti ama akşama kadar baktım ki kaynaşmışız. Özellikle Shin (26 yaşında japon) bana çok yardımcı oldu, hatta ilk aldığım şeyleri o ödedi hala ona borçluyum ve kendimi kötü hissediyorum. Eve döndüğümüzde amerikada kalmış oradaki türk bir kız ona cezve vermiş onu gösterdi istiyorsan kullanabilirsin dedi ama ben ne yazıkki kahve sevmiyorum. Akşam koşudan japon ve koreli kızlar geldi Rumi ve Tsubasa'yı biliyorum ama koreli kızın adını bilmiyorum. Hepsi diyette ve durmadan tartılıyorlar. Onlarla yaş kilo boy muhabbeti yaptık gerginliğimi o zaman attım sanırım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-OYtQdHbCRUw/T8t_gB5P7FI/AAAAAAAABt0/rkrPD08_YNE/s1600/545846_10150850370998091_724893090_9713573_87571387_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-OYtQdHbCRUw/T8t_gB5P7FI/AAAAAAAABt0/rkrPD08_YNE/s320/545846_10150850370998091_724893090_9713573_87571387_n.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Gece yatarken de tuvaletten çıktığımda karşımda bir adet megane-kun gördüm dişlerini fırçalıyordu iyi akşamlar dedik birbirimize çok çekingen bir şeydi o, hala adını bilmiyorum. Sonra zaten yatağa yattığım gibi uyudum.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/HpwX9Eg3MOA" width="560"></iframe><br />
<br /></div>
Ve bu sabah yani pazar sabahı güne çok erken başladım, yıkandım, saçlarımı yaptım, giyindim doğru mini stop denen yerden (eve en yakın mini market) su ve birkaç yiyecek şey aldım. Giderken video çekeyim dedim ama heyecandan hiçbir kurala uymamışım sasadsa.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/LsLOR1d-dDs" width="560"></iframe><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/u15FhokQwPo" width="560"></iframe></div>
<br />
Sonra elimdekilerle ne kadar uzağa gidebiliyorsam gittim ve bir baktım ki mahalle maçı var herkes sabahın köründe maçı izliyor yaşlısı genci ben de uzun süre izledim ve sağ taraftaki takımı tutarken buldum kendimi.<br />
Sonra yine ilerlemeye başladım bir baktım ki Tokyo Dome City'e gelmişim eve inanılmaz yakın büyük bir eğlence parkı ve alışveriş merkeziymiş orası. Gider gitmez belki interneti vardır diye starbucks'a oturdum ama bağlanamadım ühühü. Yine de yılmadım resimler çektim. Roller coaster önünde hayvan gibi bir sıra vardı çok binmek istedim ama o sıra bitmezdi. Ben de biraz yanıma gelen serçeyle takılıp sonra tokyo dome city'i altüst ettim. Yer yer aklıma arkadaşlarım ve ailem geldi. Görüp ah bundan keşke şuna buna alsam dedim. Reklamlar üzerinde Kimbap ve Merveciğimin sevdikleri vardı hemen oları çekiverdim.<br />
Makyaj malzemelerini görünce Vudu-shi geldi aklıma onun için resimlerini çekeyim dedim ama ben de kendimden geçtim görünce tabii. Hala ülkemde satılmayan Revlon'u görünce de pek bir sevindim buna Damla çok sevinecektir eminim :D Bir sürü markanın bb cream'i bulunuyor burada hatta deneme dağıttılar bir adet onu kullanıp fikrimi merak edenlerle paylaşırım bir ara.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/B8KrkGYkS8s" width="560"></iframe></div>
<br />
En son nerede yemek yesem diye dolaşırken yiyecek ve bazı temizlik malzemeleri satın alırken buldum kendimi. Bir kitapçıya daldım tonlarca manga ve türevleri vardı tabii ki. One pieceli mendil gibi bir şey aldım ama ped çıkacak diye korkmaktayım asdasdasd daha önce başıma öyle bir şey gelmişti de...<br />
Onca yer gezdikten sonra çok yoruldum açlıktan bayılmak üzereydim hemen mcdonalds'a oturdum big mac sipariş ettim buradakinden hiçbir farkı yoktu. Sadece ice tea bildiğimiz ice tea değil buzlu siyah çaydı hayal kırıklığımı tarif edemem.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-JbMfB-HgTJY/T8t_9rPVwPI/AAAAAAAABt8/PODxWdBbA_0/s1600/ce507bb4ad3e11e180c9123138016265_7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-JbMfB-HgTJY/T8t_9rPVwPI/AAAAAAAABt8/PODxWdBbA_0/s320/ce507bb4ad3e11e180c9123138016265_7.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-N4he2xBSJeA/T8uBCF9qsdI/AAAAAAAABuE/5lJpUPAuqC4/s1600/282709_10150850888128091_1195067109_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-N4he2xBSJeA/T8uBCF9qsdI/AAAAAAAABuE/5lJpUPAuqC4/s320/282709_10150850888128091_1195067109_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-yLFJZ8B9SaY/T8uBOU1ObcI/AAAAAAAABuM/NSaTgF4UHeo/s1600/fd50664ead3f11e1b9f1123138140926_7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-yLFJZ8B9SaY/T8uBOU1ObcI/AAAAAAAABuM/NSaTgF4UHeo/s320/fd50664ead3f11e1b9f1123138140926_7.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Şimdi de salonda biraz muhabbet edip bu postu yazmaya çalışıyorum işte. Gerçi herkes uyumaya kaçtı bile. Masa-san lisede voleybol öğretmeniymiş demin onu anlattı. Sanırım ona bundan sonra sensei demeliyim. Ayrıca beni bi partiye davet etti ve muz ikram etti, inanılmaz nazik ve ilgili bir kişilik şu Masa-san. Daha sonra hepsini tanıdıkça ve kaynaştıkça detaylı bir şekilde yazarım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-dTyNz-GxYoY/T8uCfFjjWwI/AAAAAAAABuU/btWk46VFTNM/s1600/546168_10150850900173091_663460668_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-dTyNz-GxYoY/T8uCfFjjWwI/AAAAAAAABuU/btWk46VFTNM/s320/546168_10150850900173091_663460668_n.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Bugünlük bu kadar anacım. Umarım okurken eğlenmiş ve gezmiş kadar olursunuz. Annemi ablamları ve kedilerimi çok fazla özledim ama beni sürekli arayıp yalnız olmadığımı hissettiriyorlar o yüzden ağlamıyorum. Beni destekleyen bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim.Unknownnoreply@blogger.com20tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-21588140390622021932012-05-21T18:03:00.000-07:002012-05-21T18:06:13.373-07:00Mim; Neler İzliyorum...?<br />
Güzeller güzeli <a href="http://mirielenda.blogspot.com/" target="_blank"><b>Vudu</b></a> beni 2.'ye mimliyor ve bu sefer yazmamak olmaz dedim kolları sıvadım. Bu aralar ne zaman mental olarak hazır olsam da blog yazamadım bir türlü. Bunun en büyük sebebi üstüste rahatsızlanmam hatta şu anda da pek iyi değilim karın ağrısından geberiyorum, ama yetti artık canım biraz kendim için bir şeyler yapmak istiyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-At0WWpCXHaw/T7rXvbgQgZI/AAAAAAAABrM/-A-zdKoVLWg/s1600/tumblr_m4e8upWxfC1r3ltk7o4_400.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="177" src="http://2.bp.blogspot.com/-At0WWpCXHaw/T7rXvbgQgZI/AAAAAAAABrM/-A-zdKoVLWg/s320/tumblr_m4e8upWxfC1r3ltk7o4_400.gif" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Ben de bir çocuğunuz gibi <b>Game of Thrones</b> izliyorum tabii ki. Her ne kadar bugün çıkan 8. bölümü izlememiş olsam da başladığı gibi devam eden nadir dizilerden biri. Her bölüm merak ve heyecanı eksik etmiyorlar sağolsunlar.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-xtcCvmy4iYc/T7remXnV0pI/AAAAAAAABrY/pFh3dopCzoI/s1600/tumblr_m4bwzsj3bi1qgsk3ko1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="225" src="http://1.bp.blogspot.com/-xtcCvmy4iYc/T7remXnV0pI/AAAAAAAABrY/pFh3dopCzoI/s320/tumblr_m4bwzsj3bi1qgsk3ko1_500.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Aslında pek devam edemesem de <b>Fringe</b> izliyorum, henüz ilk sezonun 9. bölümündeyim. Annemle başladık ama mızıttı, beni yarı yolda bıraktı. Ama ben en yakın zamanda devam etmek istiyorum zira izleyen herkes tam benlik olduğunu söyleyip gaza getiriyor. İzlediğim bölüme kadar hakkında edindiğim en güzel şey o tatlı mı tatlı baba oğul ilişkisi sanırım. Zaten bir film veya dizinin içinde baba oğul ilişkisi varsa benim için tamamdır. Bilimsel olaylar da bonusu.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-koP17qwE1bg/T7rfLn6PAhI/AAAAAAAABrg/XpK2O9a3fTY/s1600/tumblr_m2k136zRnc1roykgio1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-koP17qwE1bg/T7rfLn6PAhI/AAAAAAAABrg/XpK2O9a3fTY/s320/tumblr_m2k136zRnc1roykgio1_500.jpg" width="226" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<b>Padam padam</b>... evet, ben de padam padam'a bir hışımla başlayıp ne kadar sevsem beğensem de sonunu getiremeyenlerdenim. Nesi var anacım bu dizinin anlamadım gitti, her şey süper güzel; Kim Bum güzel, hayat güzel sen güzelsin daha ne olsun, lanetli midir nedir dizi. Ama en yakın zamanda bitirmek istediğim dizilerden biri hiç kuşkusuz...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-SI5o3LJTFNg/T7rfrdZ1m0I/AAAAAAAABro/E75DXR0gDfY/s1600/tumblr_m4ee76CA9U1rsgqr0o2_250.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="166" src="http://2.bp.blogspot.com/-SI5o3LJTFNg/T7rfrdZ1m0I/AAAAAAAABro/E75DXR0gDfY/s320/tumblr_m4ee76CA9U1rsgqr0o2_250.gif" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<b>Friends</b> izliyorum esasında ama aylardır 3. sezodayım kaçıncı bölümde kaldığımı da unuttum, kötü oldu devam edemiyorum, halbuki 30 dakika tam çerezlik dizi. Hem izlemediğim bir sürü bölümü olduğu için baya eğlendiriyordu beni... Joey ve Chandler ikilisine hastayım hatta büyük ihtimal o şapşallar için izliyorum ama Jennifer Aniston fanı olduğum için varlığını gözden gelemeyeceğim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-pJB4bZtBZBg/T7rgZBITSEI/AAAAAAAABrw/5HNCbYsePzQ/s1600/tumblr_m4dqcu58vh1rwtaa0o1_r1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://2.bp.blogspot.com/-pJB4bZtBZBg/T7rgZBITSEI/AAAAAAAABrw/5HNCbYsePzQ/s320/tumblr_m4dqcu58vh1rwtaa0o1_r1_500.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Vuducan'dan kopya çekiyorum (başlık da arak ya neyse :D) ve anime diziden sayılıyorsa her hafta izlemeyi başarabildiğim tek anime olan <b>Kuroko no Basket</b>'ten bahsetmek istiyorum. Güncel takip ettiğim sayılı animelerden ve spor animesi dendi mi hele basketbol dendi mi orada durmak lazım. En sevdiğim anime türlerinden biri spordur. Ortaokulu basketbol oynayarak geçirdiğim için de beni fazlasıyla heyecanlandırıyor bu tip animeler. Hele bir de basket oynayan yakışıklı anime erkekleri daha da bir izlenilir kılıyor keh keh keh. Ama olayı karakterleri değil heyecanlı ve sürükleyici olması. İlk defa bir baş karakteri diğer karakteri destekleyip onu zirveye taşımaya çalışmasını izliyoruz bence. Asıl adamımız tatlı mı tatlı Kuroko, diğer baş karakter olan Kagami'nin (bakagami de diyebiliriz) Japon basketbolunda zirveyi amaçladığı için onu seve seve zirveye taşımaya çalışıyor. Kagami ışık Kurokocuk da gölgesi oluyor. Şiddetle anime severlere tavsiye ediyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-qPgthNKx6K0/T7riPsNzirI/AAAAAAAABr4/v1v5TN7k-FE/s1600/163024-0.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="235" src="http://4.bp.blogspot.com/-qPgthNKx6K0/T7riPsNzirI/AAAAAAAABr4/v1v5TN7k-FE/s320/163024-0.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<b>History Channel:</b> <b><i>Evren</i></b> belgesellerini izliyorum bu ara. Gece yatarken açıyorum böyle hem huzur veriyor hem de uykuya rahat dalmamı sağlıyor hem de ilgi çekici oluyor. Ne zaman dinginleşmek istesem belgesel açıyorum, hiçbir şey beni belgeseller kadar rahatlatamıyor maalesef. Sanırım neredeyse (eski belgeseller hariç) evren ve astromiyle ilgili bütün belgeselleri izlemişimdir. İzlediğim en güzel astrofizik belgeseli dizi kesinlikle <b>Brian Cox</b>'un <b>Wonders of the Universe</b> serisidir. İlk defa astronomi belgeseli izleyeceklere bunu tavsiye ederim.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/KkjuIoCorTE" width="560"></iframe></div>
<br />
Bu mimi bu kadar kolay yazıp bitireceğimi sanmıyordum ama cidden eğlenceliymiş. Ben de canımın içi <a href="http://astreatlas.wordpress.com/" target="_blank"><b>Astrea</b></a>'yı ve diğer canımın içi <a href="http://intergalacticgirl.blogspot.com/" target="_blank"><b>intergalacticgirl</b></a>'ü mimliyorum. Eminim onların postları benimkisinden daha eğlenceli olacaktır zira bu hatunlar sıkı dizi takipçisi. Ah keşke şu hiçbir şey izleyememe hastalığına yakalanmasaydım oysa bazen ben de zilyon tane dizi izleyip kafamı kaldıramaz halde oluyorum, gerçekten.Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-73048752910347507322012-05-05T18:33:00.000-07:002012-05-05T18:35:22.923-07:00Platform Sneakers SiparişimYüksek tabanlı Sneakerslarda gözüm vardı, ebayde çinden getirdikleri ayakkabıları sattıklarını farkedince ben de aliexpress'ten sipariş verdim. En çok satış yapmış ve iyi yorum almış satıcıları ayıklamak, istediğimi bulmak hatta birkaç model arasında karar vermek çok zor oldu. Şimdi tek isteğim güvenle ve tam zamanında elime ulaşması. Aslında gittiğim ülkede alası olacağına eminim ama dünyanın en pahalı şehirlerinden birine gidiyorum. Bu iki ayakkabı freeshipping ve 90 liraya patladı. Elime ulaşırlarsa resimlerini çekip güvenilir olup olmadığını yazacağım, o yüzden emin olmadan sizi yönlendirmek istemem. Bir de ayağım 37,5 olduğundan 38 numara sipariş verdim büyük gelme olasılığı yüksek, sonuçta internetten denemeden ayakkabı almak akıl karı değil. Büyük gelmesi durumunda isteyene aldığım fiyata satabilirim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-JSv7snVmoNg/T6XRblFG1kI/AAAAAAAABo8/wDbOmo8I4Ks/s1600/438728038_739.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="219" src="http://3.bp.blogspot.com/-JSv7snVmoNg/T6XRblFG1kI/AAAAAAAABo8/wDbOmo8I4Ks/s320/438728038_739.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-r8Ly-dGdci4/T6XRfwuUWCI/AAAAAAAABpE/hJLedQW4IN0/s1600/438972478_368.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="231" src="http://3.bp.blogspot.com/-r8Ly-dGdci4/T6XRfwuUWCI/AAAAAAAABpE/hJLedQW4IN0/s320/438972478_368.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b>Satıcıların kendi çektikleri resimlerdir. </b></div>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-14451045020554160932012-05-05T17:55:00.000-07:002012-05-05T18:44:18.018-07:00Hazır gibiyim, gidiyorum sanırım...Ne zamandır son bir neler aldım postu yazmak istiyordum, bu güzel dolunaylı geceye kısmetmiş. Sonunda en büyük eksiklerimi gidermeye başladım. Geçtiğimiz hafta önce bavullarım geldi, iki gün önce de fotograf makinem. Nereye gittiğimi bilen biliyor ama bilmeyenler için 1 hazirandan sonra süpriz olacak. Gerçi ne kadar sıkı takipçim olabilir ki süpriz olsun :P Yine de gittiğimde düzenli videolar çekip blogumu bir tür seyir defterine dönüştüreceğim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-TUNDlHQDeU0/T6XJcBdS9KI/AAAAAAAABoY/ORq3Kf6w6rA/s1600/IMG_0046-horz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="223" src="http://1.bp.blogspot.com/-TUNDlHQDeU0/T6XJcBdS9KI/AAAAAAAABoY/ORq3Kf6w6rA/s400/IMG_0046-horz.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Haftalardır, ağdadan tutun çarşaftı, havluydu, iç çamaşırıydı en büyük önceliklerimi tamamlamaya çalışıyorum. Bunun yanı sıra çok güzel ciciler de aldım onları burada yayınlayasım vardı. Uzun zamandır <a href="http://www.blackmilkclothing.com/" target="_blank"><b>Black Milk</b></a> <a href="http://www.blackmilkclothing.com/collections/leggings/products/galaxy-red-leggings" target="_blank"><b>galaksi taytlardan</b></a> istiyordum, ablam Topshop'ta olduğunu söyleyince inanılmaz sevindim zira Black Milk'ten aldığınız bir tek tayt 200liraya patlayacaktı. Bir de kısa tişörtlerin hastasıydım onları da Topshop'tan buluverdim. Hatta pegasuslu galaksi tişörtü tam bir bonus oldu.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-r-X2dZTn5EE/T6XI1YtAkXI/AAAAAAAABoA/jWvvCfZoCiA/s1600/AW11+star+trend+SPACE+PRINT+LEGGING+topshop-tile.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://4.bp.blogspot.com/-r-X2dZTn5EE/T6XI1YtAkXI/AAAAAAAABoA/jWvvCfZoCiA/s400/AW11+star+trend+SPACE+PRINT+LEGGING+topshop-tile.jpg" width="177" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b>Ac/dc tişörtünü gördüğüm an vuruldum, zaten üstümde en çok görebileceğiniz grup tişörtü ac/dc'dir. Son alttaki pantolon ve tişört pull&bear'dan Topshop'ta aramaya kalkışmayın sakın.</b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-g_ppEfrKOqY/T6XJuaXg0GI/AAAAAAAABog/96GkXGvqQ68/s1600/IMG_0103.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="243" src="http://1.bp.blogspot.com/-g_ppEfrKOqY/T6XJuaXg0GI/AAAAAAAABog/96GkXGvqQ68/s400/IMG_0103.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-duZHiM0HhG8/T6XJBWTug3I/AAAAAAAABoI/N6EaakjNkJw/s1600/12W04BMUL_large.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-duZHiM0HhG8/T6XJBWTug3I/AAAAAAAABoI/N6EaakjNkJw/s320/12W04BMUL_large.jpg" width="213" /></a></div>
<br />
Ayakkabılarım da yeni özellikle en soldakini geçen yıldan bir bulucaz diye canımız çıktı, istediğim renk bile bulamadım pembesini aldım napayım bir kere taktım kafama :D<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-3OyV2I-JstI/T6XJ0TY_ufI/AAAAAAAABoo/nEj1-P73tyQ/s1600/IMG_0062.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="208" src="http://4.bp.blogspot.com/-3OyV2I-JstI/T6XJ0TY_ufI/AAAAAAAABoo/nEj1-P73tyQ/s400/IMG_0062.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Evlere şenlik Star Wars tişörtüm de H&M'de bulunmaktadır. Hem rengi hem de çizgi roman baskısı inanılmaz hoşuma gitti ve hiç acımadım aldım. Diğer bazı tişörtleri de Beyoğlu pasajından aldık, ne karlı bir alışverişti o yahu.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-qMZ6w_O9izk/T6XJPh2Y61I/AAAAAAAABoQ/EaP2S3ZchjA/s1600/IMG_0109-tile.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://4.bp.blogspot.com/-qMZ6w_O9izk/T6XJPh2Y61I/AAAAAAAABoQ/EaP2S3ZchjA/s400/IMG_0109-tile.jpg" width="355" /></a></div>
<br />
Araya annemi ve kedilerimden birini de sıkıştırasım geldi. Odam biraz fazla dağınıktır ki bu en toplu hali asdasdfasd. 3 hafta sonra odamı, kedilerimi ve annemi 3 aylığına bırakmış olucam ve bu beni baya tedirgin ediyor. Hem gittiğimde kalacağım yer bile belli değil onun endişesi de içimdeki heyecanı alıp götürdü, sanki gitmeyecekmişim gibi sakinim, hayal bile kurmuyorum, ki uzun zamandır hayalini kurduğum bir ülkeye gidiyorum.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<b>Bu da bonusu; bu geceki dolunay efenim.</b></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="281" mozallowfullscreen="" src="http://player.vimeo.com/video/41629522?portrait=0&color=cf5961" webkitallowfullscreen="" width="500"></iframe></div>Unknownnoreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-78709705047234020142012-05-03T08:20:00.000-07:002012-05-03T08:35:13.416-07:00Satürn (Lord of the Rings)Bu aralar geceleri yatmadan önce yine astronomi belgesellerine sardım. Normalde online izleme gibi bir alışkanlığım yok; indirir, izler, arşivlerim belgeselleri. Bu sefer burada da paylaşasım geldi. Satürn'ü yakından tanıyalım istedim. Gerçek hayatta lord of the rings kimmiş görelim.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/95kAAm0_2y8" width="560"></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/JlnjyH-WOpQ" width="560"></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/9KGjk2yVMW4" width="560"></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/Cd7biUjMtxY" width="560"></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/FMWgayKhzEA" width="560"></iframe></div>
<div>
<br />
<div>
<br /></div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-13016256884819886932012-04-02T11:57:00.001-07:002012-05-03T08:21:32.487-07:00Ev Senin, Kural SeninGame of Thrones 2. sezon ilk bölümüyle ilgili bu hafta bir şeyler zırvalayayım dedim açılış müziği beni baya gaza getirdi çünkü. Aman diyeyim, baştan sona Spoiler yazısı olacak. Orda burda ağzımızın tadıyla izlediğimiz şeyler hakkında konuşamıyoruz ve bu durum beni rahatsız eder oldu artık. Spoiler verenlere de kızardım, ama Spoiler'ın 'Ned Stark'ın boynu kesildi" gibi ağır olanlarına her ne kadar izlemiş olsam bile sinirlenirim. Konu bu olmasa da, mekan benim değil mi kardeşim, içimden bunları da yazmak geldi.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-0bCLD9rKn_w/T3n00eaCeTI/AAAAAAAABkc/aDrxgedfnSo/s1600/tumblr_m1v77i043d1rsfsmvo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-0bCLD9rKn_w/T3n00eaCeTI/AAAAAAAABkc/aDrxgedfnSo/s1600/tumblr_m1v77i043d1rsfsmvo1_500.jpg" /></a></div>
Açıkcası araya 1 sene gibi bir zaman zarfı girince GOT'a olan iştahım kapanmıştı. Büyük bir heyecanla beklemedim ama biliyordum bugün çıkacağını. Warez-bb'nin yolunu tuttum, indirdim. Biraz meşguldüm o inerken işlerimi hallettim sonra açtım izledim. Arada yaptıklarımı da anlatırsam çıldırabilirsiniz bence :D Ama bugün böyleyim, sıkılıyorsan okumayıverirsin.<br />
<br />
Bu arada ben kitaplarını okumadığım için kafamda birçok soru var. Ama dizi biter bitmez bir de kitaplarını okumayı istiyorum. (Bunu da kitaplarını okumadan dizisini, filmini izleyenlere "<i>Nasıl seversin kardeşim, biz kitaplarını da okuyoruz, bu serinin gerçek fanlarıyız...</i>" diyenlerin aklında bir yerde bulunsun. Şu internet ortamında maskeleri düşmüş en iğrenç yaratıklar onlar benim için. En yakın zamanda "<b>Emektar Hayranlar</b>" sendikası kurmaları gerekiyor bence yoksa benim çenemden kurtulamayacaklar. Bu güruh size de tanıdık geldi di mi, Harry Potter ve LOTR takımı bunlar.) Bak bak, sinir yaptım durduk yere oysa çok güzel bir sezon başlangıcı yapan GOT'u izlemişim, gelmişim buraya değerli vaktimi bloga yazmak için harcıyorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-Re82bP0gbJE/T3nzzabqv5I/AAAAAAAABkM/bWmnY0meqQA/s1600/tumblr_m1v5z6kBW21rry5evo1_r1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-Re82bP0gbJE/T3nzzabqv5I/AAAAAAAABkM/bWmnY0meqQA/s1600/tumblr_m1v5z6kBW21rry5evo1_r1_500.gif" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Tamam tamam, başından beri Arya ve Robert'ın piçini görmeyi dört gözle bekliyordum, pür dikkat ha çıktılar ha çıkacaklar diye odaklandım ama sonunda çıkıverdiler :D Onun haricinde cüce Lannister'ın veled'i zina Joffrey'e üstü kapalı çektiği ayar da hoştu. Hakkında henüz yazılacak çok şey olmayan bir bölüm aslında. Sadece şunu demek için gelmiştim; Normalde bu bir film veya başka bir amerikan dizisi olsaydı, Ned Stark öldürülmez ve ona denk olan Jaime Lannister da Starkların eline düşmezdi, Ned Stark ve Jaime Lannister dizinin sonuna kadar kapışır, biz her ne kadar bu durum klişe de olsa izlerdik, o zaman da benim için yeri bu kadar büyük olmazdı işte. Çünkü bakıyorum dizideki en güçlü adamın biri ölüyor, diğeri de esir düşebiliyor ve bu kurgu benim için yeterince orijinal ve böyle bir şey izleyebildiğim için gerçekten minnettarım. Ve ne kadar internetten indirip izlediğim için kendimi HBO'ya karşı mahçup hissetsem de yürekten bir teşekkür edesim var.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-cAvFsgV0Sm4/T3n0rWj94eI/AAAAAAAABkU/0lwMHLhY5hU/s1600/tumblr_m1v7ewCLaH1qb20yno2_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="156" src="http://3.bp.blogspot.com/-cAvFsgV0Sm4/T3n0rWj94eI/AAAAAAAABkU/0lwMHLhY5hU/s320/tumblr_m1v7ewCLaH1qb20yno2_500.gif" width="320" /></a></div>
Bölümün üstümde bıraktığı etki, karın boşluğumda oluşan heyecan topundan başka bir şey değil. İşte şimdi önümüzdeki bölümü dört gözle bekliyorum. Ayrıca geçen sezondaki gibi fanservicelerle karşılaşırsak içimden bir ses GOT kritiği yapmaya devam edeceğimi söylüyor, hayırlısı artık.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-58082352951480621782012-03-30T16:41:00.000-07:002012-03-31T13:30:17.815-07:00Cha no Aji (The Taste of Tea)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ClAbTG3UbEA/T3ZCO9DPtxI/AAAAAAAABh0/C5ndlJMJk2Y/s1600/tumblr_m0yetuptE61qbd3nyo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://2.bp.blogspot.com/-ClAbTG3UbEA/T3ZCO9DPtxI/AAAAAAAABh0/C5ndlJMJk2Y/s400/tumblr_m0yetuptE61qbd3nyo1_500.jpg" width="303" /></a></div>
Az evvel izlediğim bu harika filmi sıcak sıcakken yazasım geldi. Çoook kendi halinde bir film olan <b>The Taste of Tea</b> aslında bir <b>Tadanobu Asano</b> filmi sayılmaz. Hajime ve küçük kız kardeşi Sachiko'nun ailesi ve çevresindeki yaşamı anlatıyor kısmen. Asano da amcaları. Anne anime çizeri, büyük baba keçileri kaçırmış eski çizerlerden, baba hipnoterapist, Asano tonmayster, diğer amcaları mangaka.<br />
<br />
<i><b>Not:</b> Bu filmde ufak roller alsalar da; dramalardan tanıdığımız <b>Yoshinori Okada,</b> o güzel çatlak sesine ve güzelliğine vurulduğumuz şarkıcı ve oyuncu <b>Anna Tsuchiya</b> da oynamakta.</i><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-G67HPl46JCg/T3ZBXjbrLLI/AAAAAAAABhc/qRVPFgMprmI/s1600/tumblr_lz5gdpCZTR1r0ti6po1_r1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="192" src="http://3.bp.blogspot.com/-G67HPl46JCg/T3ZBXjbrLLI/AAAAAAAABhc/qRVPFgMprmI/s320/tumblr_lz5gdpCZTR1r0ti6po1_r1_500.gif" width="320" /></a></div>
Film doğal ve hafif fantastik esintilerle başlıyor. Asano işlerinden bir süre uzaklaşıp kardeşinin evine kalmaya gelmiş. Hajime ise aşık olduğu kız transfer olduğu için kadınlara olan umudunu yitirmek üzere. Sachiko'nun daha büyük bir problemi var, o da durmadan onu izleyen dev bir Sachiko'nun varlığı... Asano amcasının anlattığı ve beni izlerken gülmekten öldüren küçüklük anısı Sachiko'nun bu derdine biraz olsun ışık tutuyor. Bu hikayeyi filmli izleyip Asano'nun ağzından dinlemeniz ve flashbacklerle izlemeniz gerekiyor bence.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-gcrFVTR8akk/T3ZCrwrxfnI/AAAAAAAABiE/fLmKMoDaVII/s1600/tren.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="238" src="http://2.bp.blogspot.com/-gcrFVTR8akk/T3ZCrwrxfnI/AAAAAAAABiE/fLmKMoDaVII/s320/tren.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Öyle güzel sakin bir kasabada yaşıyorlar ki, sanırsınız ki Tokyo sokaklarında geçen hiçbir kargaşa burada kopmuyor. Ama öyle değil; serserisi, it kopuğu, delisi, dans edeni ne ararsan var ve filme renk katıyorlar. Bir an sizi de alıp o kasabada o ailenin komşusu olduğunuzu hissettiriyor film. Şahsen ben, Hajime ve babasını trenle eve dönerken binen iki kostümlü kaçığın arkadaşı olmak isterdim. Onları kostümlü yakalayan trendeki fotografçı amcanın da kendini kaptırıp doğaçlama fotoğraflarını çekmesi de ayrı bir komikti.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-9M0Vy8Rp_xM/T3ZDSZ1CbQI/AAAAAAAABiM/KA59gIjkSUQ/s1600/tumblr_lu0iqh4IET1qhm0qco1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-9M0Vy8Rp_xM/T3ZDSZ1CbQI/AAAAAAAABiM/KA59gIjkSUQ/s1600/tumblr_lu0iqh4IET1qhm0qco1_500.jpg" /></a></div>
Bir yerinde Asano eski kız arkadaşıyla karşılaşıyor ve o karşılaşmanın doğallığı sanki aynısını o an ben de yaşıyormuşum gibi hissettirdi. Gerçekten böyle güzel, sade, doğal bir oyunculuk beklemiyordum, o kadar Japon draması izledikten sonra tabii. Boş zamanlarımızda bütün gün yattığımız, boş boş gezdiğimiz olur ya hani, bu filmdeki insanlar da bunu yapıyor işte. Herkesin ufak tefek, sıradan sıkıntıları var. Hatta bu şekilde nasıl sonlandıracaklar dedim arada bir.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/01wOhgg27dM" width="480"></iframe><br />
<br /></div>
Geleyim filmin en can alıcı kısmına, mangaka olan amcamız doğum günü için kendi yazıp bestelediği bir parçayı Asano'ya zorla çıkarttırmak istiyordu. Şarkı ve dansını izledikten sonra hayatı sorgulamaya başlıyorsunuz. İzlerken kulağımdan ve gözümden kanlar geldi desem yeridir herhalde ama ne allahın belası bir şarkıysa dilime de takıldı, hala içimden "<i>yama yo, yama yo, yama yo, yama yo, yama wa ikiteiru</i>" diye çılgınlar gibi söylüyorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-AiFQLROnbX4/T3ZD0AMi4mI/AAAAAAAABiU/WJTSWU4eatM/s1600/tumblr_m0owalDrHK1qbfjtgo1_400.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="192" src="http://3.bp.blogspot.com/-AiFQLROnbX4/T3ZD0AMi4mI/AAAAAAAABiU/WJTSWU4eatM/s320/tumblr_m0owalDrHK1qbfjtgo1_400.gif" width="320" /></a></div>
Velhasıl, çok keyifli çok tatlı bir filmdi. Japonya'ya, Japon topraklarına, doğasına olan sevgimi bir kez daha pekiştirmiş oldum. Tabii Asanocuğuma olan sevgimi de. Özellikle sonunu bu kadar duygusal ve hoş bitirmeleri, film için ayırdığım boş zamanıma değdiğini hissettirdi. Amerikan filmlerinden uzaklaşıp acık huzur ve eğlenceyi bir arada bünyenize almak istiyorsanız bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-31193939516484339692012-03-29T12:11:00.000-07:002012-05-07T14:52:11.533-07:00Geçen Yine Alışverişteyim...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-CL4cvR4hUDE/T3SuCVdC8aI/AAAAAAAABgU/1JT38Ds6MhU/s1600/ban.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="197" src="http://1.bp.blogspot.com/-CL4cvR4hUDE/T3SuCVdC8aI/AAAAAAAABgU/1JT38Ds6MhU/s400/ban.jpg" width="400" /></a></div>
<div>
<div>
Merhaba, ben topuklu giymeden önce ayağının altına 'voltaren jel' süren kızım, nasılsınız? Şaka bir yana oturmuş evde Nobel ödülü bekliyorum bu yüzden, düşünsenize dünyadaki bütün kadınların en büyük derdine çare buldum. Gerçi bundan henüz sadece twitterda bahsettim, ama eminim twittera yazdıklarınızın öte gezegenlere bile ulaştığını bilmiyorsunuzdur. Gerçekten bi topuklu giymeden önce ayaklarınızın altına voltaren jel sürün ve kendinizi benim gibi alışverişe atın derim.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bugün Türkiye'den ayrılmama 63 gün kaldı, bu zamanımı iyi değerlendirmeye ve yurtdışına çıkmadan önce bütün eksiklerimi tamamlamaya çalışıyorum. Ben, kendi imkanlarımla pek fazla şey alamıyorum ama en azından kıyafet gibi ufak tefek alışverişlerimi hallediyorum. Bu sene o kadar güzel şeyler moda ki yaptığım alışverişi ve bu renk cümbüşünü sizinle paylaşasım geldi.</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-TbxyE58tVL8/T3SxLbT9RKI/AAAAAAAABgc/kMjl6Uo81HQ/s1600/Al%C4%B1%C5%9Fveri%C5%9F+1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://2.bp.blogspot.com/-TbxyE58tVL8/T3SxLbT9RKI/AAAAAAAABgc/kMjl6Uo81HQ/s400/Al%C4%B1%C5%9Fveri%C5%9F+1.jpg" width="283" /></a></div>
<div>
İlk alışverişi uçaktayken ve indikten sonra nasıl rahat olurum, ne giysem de o gün uçağa binmeden önce telaş yapmasam diye yapmıştım. Şu üstte gördüklerinizi giymeyi düşünüyorum pantolonu da yanıma alacağım tabii ki.</div>
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-IlK8XUQHX_4/T3SxXw_Sc_I/AAAAAAAABgk/u3M3IoVXj_g/s1600/Al%C4%B1%C5%9Fveri%C5%9F+2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://3.bp.blogspot.com/-IlK8XUQHX_4/T3SxXw_Sc_I/AAAAAAAABgk/u3M3IoVXj_g/s400/Al%C4%B1%C5%9Fveri%C5%9F+2.jpg" width="276" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div>
Ben genelde alışverişe çıktığımda birçok kız gibi Pull and Bear, Bershka, H&M, Stradivarius, Oysho gibi mağazalardan ihtiyaçlarımı karşılarım. Ama artık bir konuda çok titizim o da ayakkabı, maalesef ucuz diye bu saydığım mağazalardan alınca ayakkabıları olmuyor, ayağımın içine ediyorlar. Bu yüzden ayakkabı konusunda kendime bazı şartlar getirdim, pahalı da olsa Nine West, İNCİ gibi mağazalardan alacağım. Birkaç yıldır da takip ediyorum öncesine göre çok daha güzel ayakkabı modelleri var. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Evet, siz de farkettiniz çoğunluk Pull and Bear :) aslında H&M'den de daha dün bir dolu şey aldım ve yaptığım en verimli alışverişti çünkü 8 parça şeye 70 lira ödedim. Bu son P&B'dan aldıklarımın arasında o gördüğünüz ayakkabı resmen bir istisnaydı. Çok rahat diye aldım, benim aldığım rengin resimini kendi sitesinde bulamadım ama taba rengi olduğunu hayal edin siz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-KlDptDlZynU/T3SyRDiDMyI/AAAAAAAABgs/90mzLjTMSP8/s1600/Al%C4%B1%C5%9Fveri%C5%9F+3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://3.bp.blogspot.com/-KlDptDlZynU/T3SyRDiDMyI/AAAAAAAABgs/90mzLjTMSP8/s400/Al%C4%B1%C5%9Fveri%C5%9F+3.jpg" width="243" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div>
Bu sene 90larda da bir ara moda olduğunu hatırladığım o pastelimsi renkler moda. Bu renkler bana Raksotek video kasetlerini hatırlatıyor nedense. 90lar ve ben bir bütün olduğumuz için bu senenin modasını kendi üzerime alınıyorum ve modacılara teşekkürlerimi iletiyorum, afferim güzel akıl etmişsiniz. <a href="http://dominicmetcalfe.tumblr.com/" target="_blank"><b><span style="color: cyan;">Burası da</span></b></a> sadece bu renklerin resimlerinin paylaşıldığı bir Tumblr, seviyorsanız takip ediverin.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-YSzz2cAgzsg/T3SyeJuY5zI/AAAAAAAABg0/V4vK4Ihx44Y/s1600/tumblr_lqheeha4Zw1qjoiq8o1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-YSzz2cAgzsg/T3SyeJuY5zI/AAAAAAAABg0/V4vK4Ihx44Y/s320/tumblr_lqheeha4Zw1qjoiq8o1_500.gif" width="320" /></a></div>
<div>
Bir de bu alışverişin iç çamaşırı pijama ve vücut losyonları kısımı var ama onlara pek giresim gelmedi. Yine de o tür eksiklerim hala daha devam ediyor, artık önümüzdeki alışverişlere bakıcaz. Son olarak da -neredeyse unutuyordum- bir yeni gözlük daha aldım ama bu sefer çok fantastik bir optik gözlük aldım, kırmızı çerçeveli ve taktığımda kendimi çok eğlenceli bir insanmışım gibi hissettiriyor. Onu da ucuz ve bir gözlük alma hakkım olduğu için alayım dedim. Çünkü bu yıl gözlerim isyan etti ve uzun süre lens takamamaya başladım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-YwFImXSoz4Q/T3SzkO2UfyI/AAAAAAAABg8/qPSC96WYAE0/s1600/tumblr_lw649dG8uL1qjoiq8o1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="256" src="http://3.bp.blogspot.com/-YwFImXSoz4Q/T3SzkO2UfyI/AAAAAAAABg8/qPSC96WYAE0/s320/tumblr_lw649dG8uL1qjoiq8o1_500.gif" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div>
Sanırım bu ilk ve son alışveriş postum olacak, bir de gitmeden önce bavul hikayemi yazarım eğlenirik acık. Bu arada NASA geçen yaptıklarını unutmadım (merak ediyorsanız bir önceki postu okuyunuz.)</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Not:</b> <i>Benim bazı embesil arkadaşlarım (arkadaş demeye bin şahit ister) bu postumu görgüsüzlük olarak algılayacaktır, kalkıp bu postun altına riyakarlık yapmamalarını, kendi dünyalarında kalmalarını rica ediyorum. Ne yani kalkıp hayatımda moda olduğu için özür mü dilemeliyim?</i></div>Unknownnoreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-85830523893154279372012-03-22T03:21:00.004-07:002012-03-22T05:50:13.632-07:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-DjP14R47iVw/T2r-eN5CAtI/AAAAAAAABgE/CSW1D1nNQqo/s1600/tumblr_lpscmeKThi1qa711ao1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-DjP14R47iVw/T2r-eN5CAtI/AAAAAAAABgE/CSW1D1nNQqo/s1600/tumblr_lpscmeKThi1qa711ao1_500.jpg" /></a></div>
<br /></div>
Teyzemin eşi beni bir yerden minübüsüyle eve ulaştırmaya çalışıyor. O gün Ay Dünya'ya yaklaşacakmış ve tüm dünyada çok şiddetli depremler bekleniyor. O kadar yavaş sürüyor ki arabayı sinirleniyorum, bir yerde iniyorum ve eve koşarak gidiyorum. Annem evde tek başına beni bekliyor. Her an deprem olma korkusuyla oturmuş bekliyoruz, hava çok kapalı ve sisli. Bir an kısa bir süreliğine uykuya dalıyorum ve rüyamda Nasa'nın Obscure projesi diye bir şey görüyorum. Uyanıp Nasa'ya ulaşmaya çalışıyorum adımı ve proje ismini söyleyince beni daha üst yetkili birisiyle görüştürüyorlar. Adımın ne önemi var anlamıyorum ama proje ismini söyleyince söylediklerini anlayamıyorum, ingilizcem o kadar iyi değil kusura bakmayın diyorum, kapatıyoruz. Hala deprem endişesi sürüyor evden çıkalım dışarda geçirelim bütün günü diyorum. Annem hazırlanırken görünmez ve derileri yüzülmüş kas yığınından ölüler beliriyor evin içinde, hala bazıları görünmez. Onlardan zar zor kurtulup aşağı iniyoruz, şu an oturduğumuz apartmanın önüne yani. Ablam, yeğenim ve sizlerin tanımadığı bir kadın daha apartmanın önüne şemsiyeleriyle geliyorlar. Birden şiddetli rüzgar ve yağmur bastırıyor, hepimiz şemsiyeleri açıyoruz ama şemsiyeler zar zor dayanıyorlar, rüzgar çok şiddetli. Bir anda gökyüzünden korkunç bir ses yükseliyor, 2 dev roket ama o an ona ben füze diyorum. Biri hızını alamayıp bizim apartmana çarpıyor ve çok şiddetli bir patlama oluyor. Patlama gerçekleşmeden saniyeler önce annemin apartmana daha yakın olduğunu farkedip ona siper oluyorum hep beraber savruluyoruz. Herkes iyi mi diye bakıyorum çünkü yeğenim daha 7-8 yaşlarındaymış. Kimse de bir şey yokmuş gibi gözükse de sağlık ocağı gibi bir yere gidiyoruz. İlk annemi kontrolden geçiyor. Ben de Obscure projesinin Nasa'nın beni ortadan kaldırmak olduğunu anlıyorum. Bu sırada hala deprem riski devam ediyor, insanlar çok endişeli... Ve uyanıyorum.<br />
<br />
Bunun sadece sabah gördüğüm bir rüya olduğuna inanmakta zorluk çekiyorum. Çok gerçekçiydi ve kalktığımda Nasa'ya ana avrat sövüyordum. Bir de Obscure kelimesinin ne anlama geldiğinden emin değildim, açtım baktım sözlüğe çok şaşırdım. Bilinç altı çok değişik azizim neler kurgulayacağı belli olmuyor. Şu ölü kas yığınları olmaydı çok mantıklı devam ediyordu hikaye ama o sıçtığı andı işte. Yine de füzelerin mavi parlak renkte olduğunu çok net hatırlıyorum, hatta biraz kassam üstünde neler yazdığını bile hatırlarım. Hala çok gerginim, çünkü deprem olacağı kesinleşmiş zaten kesinleşmese bile ay dünyaya o kadar yaklaşırsa sadece depremlerle kalmaz. Bence rüyamdaki en mantıklı yer Ay'ın kütle çekimiyle dünyaya yaklaştığında bu depremin yaşanacağı gerçeğiydi. Neyse bu rüyanın anlamı bir gün NASA dünyanın sonunu getirecek demek, ben ona yorup kaçıyorum.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-42343842976295051962012-03-19T19:25:00.003-07:002012-04-17T22:51:31.638-07:00Last Life In the Universe<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-acmNQH9V3kI/T2gKOPz8eUI/AAAAAAAABfo/i4k1pZMgNq0/s1600/tumblr_lyyqzo7IFK1qc7ueco4_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://2.bp.blogspot.com/-acmNQH9V3kI/T2gKOPz8eUI/AAAAAAAABfo/i4k1pZMgNq0/s400/tumblr_lyyqzo7IFK1qc7ueco4_500.jpg" width="266" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Bu uzun zaman sonra izlediğim 4. Asano Tadanobu filmiydi. Tabii ben buraya yazana kadar üstünden epey zaman geçti. Neden izlediğim dört Asano filminden ilk bunu yazıyorum? Ben de merak ediyorum neden (ama umarım diğerlerine de sıra gelecek bir gün) Genelde sanat filmlerini sevmem ama filmin kısıtlı mekanlarda kendine bağlayan büyülü bir yanı olduğunu inkar edemeyeceğim. Hem de Asano'ya Venedik film festivali en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırdığını falan bilmiyordum izlerken.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/G15P8ePUs-s" width="480"></iframe></div>
<br />
Filmi izlemeden önce bildiğim tek şey o güzel soundtracki ve Takashi Miike'yi görecek olmamdı. İntihara meyilli insanlar arasında yaşayan biri olarak inanın benim gözümden çok farklı bir anlamlı oldu bu filmin. Ama merak etmeyin o kadar derinlere inmeyeceğim. Her şeyden önemlisi filmi bulmak ve indirmek gerçekten zordu, hatta ulaşamamak öyle büyük duygular beslememe neden oldu ki, bir süre sonra hayatımın filmini izleyecekmişim gibi hissettim. O yüzden büyük uğraşlar sonucu bulduğum en iyi kalitedeki Last life in the universe'ü belki izlemek istersiniz diye paylaşmak istedim. Burada okuyup indirmeye koyulduğunuzda çok dandik ve düblajlı halleriyle karşılacaksınız çünkü.<br />
<br />
Buyrun efenim;<br />
<b>Ruang rak noi nid mahasan</b> (Last life in the universe)<br />
<span style="font-size: large;"><b>Linkler yenilenecek.</b></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-qj76-wmwD3I/T2fpGCWZSZI/AAAAAAAABe4/MeyJYriorTo/s1600/001.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="222" src="http://3.bp.blogspot.com/-qj76-wmwD3I/T2fpGCWZSZI/AAAAAAAABe4/MeyJYriorTo/s400/001.JPG" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b><i> Filmdeki Ichi the Killer göndermesi</i></b></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-VEeYzc2h6c0/T2fpG4xbEuI/AAAAAAAABe8/dg5_dfYIGm4/s1600/002.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="222" src="http://3.bp.blogspot.com/-VEeYzc2h6c0/T2fpG4xbEuI/AAAAAAAABe8/dg5_dfYIGm4/s400/002.JPG" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b>Huzurlu hissettiren sayılı film sahnelerinden biri.</b></i></div>
<br />
Film biraz tayca, ingilizce ve japonca biliyorsanız, gerçekten çok az bilmeniz bile dünyanın neresinde olursanız olun anlaşabileceğinizi hissettiriyor size, en azından bu filmi kendi dilinizin altyazısıyla izlemeseniz bile konuya hakim olabilirsiniz. (he ben tayca bilmiyorum)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-7eCdVjQLRxM/T2gKC_fOP0I/AAAAAAAABfg/BoXnPpZQ5BA/s1600/tumblr_lqcrsiUaWx1qbnczto1_500.gif" imageanchor="1"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-7eCdVjQLRxM/T2gKC_fOP0I/AAAAAAAABfg/BoXnPpZQ5BA/s1600/tumblr_lqcrsiUaWx1qbnczto1_500.gif" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-5s2l4VZap-A/T2fpHh1PzjI/AAAAAAAABfA/leSsUCqAYFk/s1600/003.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="221" src="http://3.bp.blogspot.com/-5s2l4VZap-A/T2fpHh1PzjI/AAAAAAAABfA/leSsUCqAYFk/s400/003.JPG" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><i>Yakuza Takashi Miike...</i></b> </div>
<br />
Konusu nedir, Asano bu filmde kimdir, necidir detaylara girmek istememin tek bir sebebi var üşeniyorum, şaka şaka üşenmiyorum ama Asano Tadanobu seven birinin ya da asya filmleri sevenlerin kaçırmaması gereken, şiddetle tavsiye ettiğim, azıcık depresif ve kendine ait nafi bir dünyası olan güzel bir film bu. Bazen siz de evrendeki son kertenkeleymişsiniz gibi hissediyorsunuzdur bence.<br />
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: -webkit-auto;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/--dJa79vV_SY/T2gJ4LvaytI/AAAAAAAABfY/hbjGS7IfDiM/s1600/tumblr_lyyt7t1xOG1r8upkio1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/--dJa79vV_SY/T2gJ4LvaytI/AAAAAAAABfY/hbjGS7IfDiM/s1600/tumblr_lyyt7t1xOG1r8upkio1_500.gif" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
</div>
<b>Not:</b> Hakkında yazma ihtimalim olsa da Asano Tadanobu'nun rol aldığı diğer filmler şöyle;<br />
<br />
<ul>
<li><i>Ichi the Killer</i></li>
<li><i>Snow Prince: Kinjirareta Koi No Melody</i></li>
<li><i>Maboroshi no Hikari</i></li>
<li><i>Viyon no Tsuma</i></li>
<li><i>Umoregi</i></li>
<li><i>Taga tameni</i></li>
<li><i>Cha no aji</i></li>
<li><i>Eri Eri rema sabakutani</i></li>
</ul>Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-35617049425259406972012-02-23T09:35:00.001-08:002012-02-23T09:36:34.041-08:00Bu Benim Olsa ya?<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Yakında yurtdışında dil eğitimine gidecek biri olarak fotograf makinesi gittiğim yerleri ölümsüzleştirmek için en ihtiyacım olan şeylerden biri. Maalesef daha güzel bir makine alamadım. Ama bu tatlılar tatlısı<span style="line-height: 18px;"><span style="color: #a64d79; font-size: x-small;"> </span><span style="color: #a64d79;">Fuji Intax Mini'yi</span><span style="color: #a64d79; font-size: x-small;"> </span><span style="color: #45818e;"><a href="http://balkopugutasarim.blogspot.com/2012/02/bu-kimin-olsun.html" target="_blank">Balköpüğü Tasarım</a></span><span style="color: #a64d79;"> blogundan çekilişle kazanabiliyormuşuz.</span></span></b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="line-height: 18px;"><span style="color: #a64d79;"><br /></span></span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-jRbELddWtCY/T0Z37SeBYRI/AAAAAAAABeQ/W0GJmF2vObw/s1600/hello_kitty_fuji_instax_mini_7_multi_lens_2set.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="261" src="http://3.bp.blogspot.com/-jRbELddWtCY/T0Z37SeBYRI/AAAAAAAABeQ/W0GJmF2vObw/s400/hello_kitty_fuji_instax_mini_7_multi_lens_2set.png" width="400" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Neler yapabilirmişiz?</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>*Şip-şak fotoğraf hatıraları ile arkadaşlarını keyiflendirebilirsin.</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>*Bu makine çok iyi bir yolculuk arkadaşıdır. Anında çekebilirsin, anında paylaşabilirsin ve anında hediye edebilirsin.</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>*Hafif ve kompak tasarım fotoğraf makinenizi her yere götürebilmeniz anlamına gelir.</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>*Fujifilm Instax Mini eğlenceli, benzersiz ve ilgi çekicidir.</b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>*Manuel pozlama olanağı sayesinde yetersiz veya aşırı pozlamayı önleyebilirsiniz. </b></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span><br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Çekilişe sen de katılmak istiyorsan <a href="http://balkopugutasarim.blogspot.com/2012/02/bu-kimin-olsun.html" target="_blank"><span style="color: #a64d79;">Tıkla</span></a> gitsin!</b></span></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-38990838470526869492012-02-21T13:28:00.000-08:002012-02-21T13:53:11.451-08:00Another Earth<br />
Another Earth yazamayı uzun zamandır ertelediğim bir film. Filmin ismini duyar duymaz indirip izledim. Hiç araştırmadım, hakkında en ufak yazıyı bile okumadım. Bu dedim, işte bu film belki hayatımda belli bir değere sahip sayılı filmlerden olabilir. Sadece ismiyle bu karara vardım, izleyince de sözlerimin üstüne imzamı atmak istedim. Ama çok sevdiğin bir şey hakkında yazmak gerçekten zor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-A0bVcx1gD3Y/T0QJQE_WQLI/AAAAAAAABdk/PtjvgaDxurU/s1600/tumblr_lzccjhT8tF1qeeqtco1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://2.bp.blogspot.com/-A0bVcx1gD3Y/T0QJQE_WQLI/AAAAAAAABdk/PtjvgaDxurU/s400/tumblr_lzccjhT8tF1qeeqtco1_500.jpg" width="307" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
"Film 17 yaşındaki Rhoda'nın partiden dönüşünde; radyonun kutup yıldızının doğusunda, küçük mavi bir noktanın olduğunu söylemesiyle, kafasını kaldırıp gökyüzüne bakarken araba kazası yapmasıyla başlıyor. Gökyüzündeki küçük mavi nokta 4-5 yıl sonra Rhoda'nın hapisten çıktığı sırada, Dünya 2 olarak adlandırılıp, bilim insanları tarafından dünyanın kozmik yansıması olabileceği savunuluyor. Rhoda zaten amatör olarak evren ve gezegenlerle ilgilenen ve bu yüzden *MIT'ye başvurusu kabul edilen, hayat dolu bir kızken, birden yaptığı kazanın getirdiği hüzünle sessiz bir yaşama gömülüyor. Bu arada Dünya 2'ye seyahat kazanmak isteyenler, internetten neden kazanması gerektiğini anlatan 500 kelimelik başvuru mektubu gönderiyorlar. Rhoda'nın aklı bu gizemli dünyada olmasına rağmen kimseyle fazla muhattap olmayıp, konuşmayacağı bir lisede hademelik yapmaya başlıyor. Kazada hayatta kalan John Burroughs, önceleri Yale üniversitesinde müzik öğretmeniyken, ailesini kaybetmenin acısıyla okuldan ayrılıp kendini eve kapatıyor. Rhoda'nın bu adamı merak etmesiyle olaylar gelişiyor."<br />
<br />
<i><b>Not:</b> Filmin yönetmeni <a href="http://www.imdb.com/name/nm2648685/" itemprop="director" style="background-color: white; color: #70579d; font-family: Verdana, Arial, sans-serif; font-size: 13px;">Mike Cahill</a>.</i><br />
<i><br /></i><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-mNmrC8NRADE/T0QJdrGjADI/AAAAAAAABds/YfA-KuINtwY/s1600/tumblr_lzlnmyHhXu1rpwmheo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="217" src="http://2.bp.blogspot.com/-mNmrC8NRADE/T0QJdrGjADI/AAAAAAAABds/YfA-KuINtwY/s400/tumblr_lzlnmyHhXu1rpwmheo1_500.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: large;">-Burdan sonrası azıcık spoiler dolu kendi yorumuma girdiği için okuyup okumamak sizlere kalmış-</span></b></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Y46Gzn4T8X8/T0QJnl7ShFI/AAAAAAAABd0/DQq2Gil0e5M/s1600/tumblr_lzqws0eOIN1r2v6rv.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://4.bp.blogspot.com/-Y46Gzn4T8X8/T0QJnl7ShFI/AAAAAAAABd0/DQq2Gil0e5M/s400/tumblr_lzqws0eOIN1r2v6rv.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Bir suç işlemiş olmasam bile Rhoda'nın hapisten sonra çıktığında takındığı o hüznü ben de yaşarım. Düşününce bana benzeyen o kadar çok yönü var ki bu kızın ister istemez kendimle benzeştiriyorum. Benim gibi astronomi ve bilime olan tutkusu ise ayrı bir mevzu. Bir yandan kaçıp diğer dünyaya gitmek istiyor bir yandan da hatalarını telafi etmek... Çünkü kendi odasında uyuyabilecek, insanların arasına karışabilecek, sosyalleşecek, en sevdiği gezegenlerden bahsedecek, Dünya 2 hakkında konuşabilecek gücü bile yok. Belki hiçbirimiz hatalarımızla kolay kolay yüzleşemiyoruz ama Rhoda kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünerek ailesinin canını almış olmasına rağmen bu adama yakınlaşıyor. Önce evini temizliyor, düzenliyor sonra o bile farkına varmadan aşık oluyor. Ama bir düşünün o sorumluluğu, o kadar büyük ki altından kaldıralamayacak bir ilişki bu. Her bir zerresene kadar suçluluk dolu. O sırada anlıyorsunuz ki Dünya 2 seyahati bu ikilinin dramına çare olabilir. Rhoda kazancağını düşünmese de başvuruyor bu seyahate. Ancak hatasını telafi etmeyecek olsa da, çok uçuk bir teori olsa da, eğer bu dünya 2'de bizlerin aynısı bulunuyorsa neden öldürdüğü ailede orada şu an canlı olmasın diye düşünerek biletini John Burroughs'a hediye ediyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-SyDsnXbQ4QQ/T0QJvZWpuuI/AAAAAAAABd8/O_YpMhVgJj4/s1600/tumblr_lzqwtcEce31r2v6rv.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://2.bp.blogspot.com/-SyDsnXbQ4QQ/T0QJvZWpuuI/AAAAAAAABd8/O_YpMhVgJj4/s400/tumblr_lzqwtcEce31r2v6rv.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Her ne kadar kendime benzetiyorum desem de empati kuramayacağım kadar ağır bu film. Bilim kurgu bakımından fakir bulunmuş, komiğime gitti. Bence sizlere bu kadar bilim kurgu çok bile. Başrolün Isaac Asimov sevgisi ve odasına girdiğimizdeki gerçek dünyası yeter ve artar bile. O seviyor ve bizden, benden biri ya o bana yeter. Umarım merak uyandıran bir yazı olmuştur zira filmin hakkını verecek bir tanıtım yazısı yazdığımı düşünmüyorum.<br />
<br />
<i>*Filmi izlerken farketmemiştim <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Massachusetts_Teknoloji_Enstit%C3%BCs%C3%BC" target="_blank">MIT</a>'yi kazandığını. Eğer bir hatam varsa söyleyebilirsiniz. Ekşide dünya 2'yi keşfedenin Rhoda olduğu, bu yüzden MIT başvurusunun kabul edildiği yazıyor. Kafam çok karıştı, filmde böyle bir şey hatırlamıyorum maalesef.</i><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-24034762483434321792012-02-18T17:13:00.000-08:002012-05-22T06:35:39.219-07:00Suspus'un Host Kulübü<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Daha önce mim yazılarını görür ama çok kişisel bulduğum ve blog sahibi hakkında bir şeyler öğrenmek istemediğim için okumadan geçerdim. Sanki bazı kızlar kendi aralarında toplaşıyor ve sen daha yeni tanıştığın için aralarındaki bu ritüelde yerin yokmuş gibi hissediyorsun. Ama bu sefer o kadar kişisel bulmadığım aksine içimdeki canavarı ortaya çıkaracak bir mimle karşı karşıyayım. Daha doğrusu, </span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><a href="http://hardtobeanenda.tumblr.com/" target="_blank">tumblr</a></b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ımda yeterince azıttığım için blogda yazma gereği duymamıştım, ama hep içimden bir ara gerçek beni bloguma da yansıtmam gerektiğini hissediyordum. Doğru zaman ve doğru yazı bu olsa gerek. </span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><a href="http://kimbapsushi.wordpress.com/" target="_blank">Kimbap</a></b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">çığımın bana güvenerek mimlediği feromon kokulu yazıma geçebiliriz o halde.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Biz bayanların da erkekler gibi harem kurma fantezileri vardır. Hatta birçok kez 2-3 erkekle aynı anda evlenmeyi hayal etmişimdir. Tamam, şimdilik hayal etmekle yetiniyoruz ama ne demişler: en büyük hayalleriniz servetiniz keh keh keh... </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Önce modellerim;</span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;">1. Bartek Borowiec</span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-kL-qBg7aSXA/T0Av8hG8SNI/AAAAAAAABZo/zJ09xXVSRWE/s1600/tumblr_lmxx1oAJ4E1qlzqdbo1_400.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-kL-qBg7aSXA/T0Av8hG8SNI/AAAAAAAABZo/zJ09xXVSRWE/s320/tumblr_lmxx1oAJ4E1qlzqdbo1_400.jpg" width="240" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Kendisi modeller dünyasına dalma sebebimdir. Polonya diye bir avrupa ülkesini ciddiye alma sebebimdir. Erkek denen varlığın aslında güzel olması gerektiğinin ispatıdır. O kızıl saçlarında ellerimi dolaştırmak istediğim erkek. Karışıma alıp günlerce suratına bakmak istediğim erkek...</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><span style="color: #134f5c;">2. Michael Tintiuc</span></b> </span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-9--xccaDyWI/T0Ay1KNZQJI/AAAAAAAABZw/WrZKEesp4og/s1600/tumblr_lvkvzeek8g1qj1a61o1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-9--xccaDyWI/T0Ay1KNZQJI/AAAAAAAABZw/WrZKEesp4og/s320/tumblr_lvkvzeek8g1qj1a61o1_500.jpg" width="213" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bundan sonrakilerin herhangi bir renge ihtiyaçları yok. Zira Bartek'ten sonra herkes sönük kalıyor :) Michael'ı ilk görüdüğümde yüreğim ağrımaya başlamıştı, çok kızmıştım kendime nasıl olur da ulaşamayacağım birine aşık olabilirim, bu kadar onu düşünebilirim diye kafayı yemiştim. Hani lisede bir çocuk görür aşık olursunuz, sonra eve gelir, kendinizi yatağa atıp saatlerce kalp atışlarınız eşliğinde o çocukla beraber olduğunuzu hayal edersiniz ya, işte Michael benim için o çocuk. Hayallerimde yaşattım ve çok şey paylaştım :)</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>3. Tomek Szczukiecki</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-T2rs79h6kTw/T0A0eXeRqXI/AAAAAAAABZ4/dcuUQVldGYs/s1600/tumblr_luauixcEyB1qj1a61o1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-T2rs79h6kTw/T0A0eXeRqXI/AAAAAAAABZ4/dcuUQVldGYs/s320/tumblr_luauixcEyB1qj1a61o1_500.jpg" width="239" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Polonyalı bir isim daha... saçlarına gözlerine ve podyumdaki naifliğine tav olduğum bu adamın sevgilisi olduğunu öğrendiğim an yaşadığım hayal kırıklığını anlatamam. O kadar ki Tumblrda resimlerini paylaşmaz oldum, resmen küstüm. Ama güzelliğiyle ve o dediğim naifliğiyle kimse yerini dolduramadı.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>4. Matthew Hitt</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-DKeBJPniC8A/T0A2Ppqf6RI/AAAAAAAABaA/A_FvQsUEmCk/s1600/tumblr_lt4ca4AT5V1qjdlo4o1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-DKeBJPniC8A/T0A2Ppqf6RI/AAAAAAAABaA/A_FvQsUEmCk/s320/tumblr_lt4ca4AT5V1qjdlo4o1_500.jpg" width="250" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sincabımla tanıştırayım; onca uzun saçlı güzel modeller arasında nasıl oldu da bu sıska şeye vuruldum bilmiyorum. Bu tatlılık, bu şımarıklık, suratındaki muzur ifade (tabii siz bu resimde onu göremiyorsunuz) ve samimiyet hiçbirinde yok maalesef. Eve alıp besleme hissi uyandırıyor bende, besledikten sonra yapacaklarımdan korkuyorum ama...</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>5. Jonas K</b></span><b style="font-family: Verdana, sans-serif;">esseler</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-YMcBZy-mlJQ/T0A4VGSxmOI/AAAAAAAABaI/grUhLsKVvhs/s1600/tumblr_ltdpfb8UXD1qhwd07o1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-YMcBZy-mlJQ/T0A4VGSxmOI/AAAAAAAABaI/grUhLsKVvhs/s1600/tumblr_ltdpfb8UXD1qhwd07o1_500.gif" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></b></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sıskanın sıskalar sıskası arkadaşı Jonas'a merhaba deyin bayanlar baylar. Bu resmi görüp de bu çocuğa vurulmayanın alnını karışlarım. Kalbinizin hızını biraz olsun arttırmadıysa zaten siz çoktan ölmüşsünüz demektir. Erkek olsam bile yüreyim hoplardı, zira erkek olsam gay olurdum zaten. Yine sevgilisi olduğunu öğrendiğimde yüreğime inmişti. Belki kendisini Diesel afişlerinden ve reklamlarından hatırlıyorsunuzdur.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>6. Chico</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-uuZ4M4nBkao/T0A5uqY3ufI/AAAAAAAABaQ/wip-Ry_wFRQ/s1600/tumblr_lvi2c34MtE1qavdgvo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-uuZ4M4nBkao/T0A5uqY3ufI/AAAAAAAABaQ/wip-Ry_wFRQ/s320/tumblr_lvi2c34MtE1qavdgvo1_500.jpg" width="245" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Tabii ki Francisco Lachowski. Ne yani yaşlandık diye ölelim mi, gençleri beğenmeyelim mi?</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b>Asyalı aşklarım;</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>1. Atsushi Sakurai</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-n21RNQgyAX4/T0A7Am8ZteI/AAAAAAAABaY/YLJ4dgq6QAQ/s1600/tumblr_ldtha39efr1qay4ebo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-n21RNQgyAX4/T0A7Am8ZteI/AAAAAAAABaY/YLJ4dgq6QAQ/s320/tumblr_ldtha39efr1qay4ebo1_500.jpg" width="207" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bilmiyorum, tanımıyorum diyeni mıhlarım valla. Japon erkeklerin güzelliğinden şüphe edenlere kapak olsun diye yaratılmış bu adam. Öyle ki 45 yaşına geldiği halde o güzelliğini muhafaza edebiliyor. Bir de öyle bir sesi var ki dur bak bunu yazarken bir yandan onu dinleyeyim.<b> </b>Aşığım sana Sakurai.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>2. Nagase Tomoya</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-KyZ1f0I08Jg/T0A8N_r2DLI/AAAAAAAABag/oZ-sWGmSjGo/s1600/tumblr_lprta7rH8O1qkxbp5o1_400.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-KyZ1f0I08Jg/T0A8N_r2DLI/AAAAAAAABag/oZ-sWGmSjGo/s320/tumblr_lprta7rH8O1qkxbp5o1_400.jpg" width="249" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">O kadar adam arasında ciddi anlamda nikaha oturtmak istediğim işte bu adam. Sempatikliği, sesi, oyunculuğu, cüssesi ve binbir mimiğiyle kalbimi avcunun içinde tutuyor haberi yok yahu.<b> </b>Biri haber salsın lütfen, Suspus Nagase'yi seviyor, yazın Japonya'ya geliyor diye...</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>3. Tadanobu Asano</b></span><br />
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-gvmfsMsyvcY/T0BPeGuBaQI/AAAAAAAABbg/vnYqZeb7GFs/s1600/18653614.jpg-r_760_x-f_jpg-q_x-20060705_105953.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-gvmfsMsyvcY/T0BPeGuBaQI/AAAAAAAABbg/vnYqZeb7GFs/s320/18653614.jpg-r_760_x-f_jpg-q_x-20060705_105953.jpg" width="213" /></a></div>
<span style="color: #444444; font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="color: #444444; font-family: Verdana, sans-serif;">İşte ideal japon erkeği... ben bu adam yüzünden uzun bir süre bütün japon erkeklerinin sert ve samuray ruhlu olduğunu sandım. Nerden bileyim gözlüklü, sivilceli, özgüvensiz otakularını, stereotypelarını... O yüzden Asano'nun yeri bambaşkadır. Hala daha filmlerinin hepsini izleyip bitiremedim ya ona yanıyorum.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>4. Toshiya</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-o3ArL51nBdk/T0BOMvRoSnI/AAAAAAAABbY/J7-HXwKb5GE/s1600/tumblr_lulo7t2wg51r0amcfo1_1280.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-o3ArL51nBdk/T0BOMvRoSnI/AAAAAAAABbY/J7-HXwKb5GE/s320/tumblr_lulo7t2wg51r0amcfo1_1280.jpg" width="191" /></a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Dir en grey'in basçısı eskilerin visual kei'lerinden kendisi. <a href="http://www.direngrey.co.jp/" target="_blank"><b>Dir en grey</b></a>'i onun sayesinde keşfetmiştim. Bence bu kadar tatlı bir basçı olmak suç olmalı, evet.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>5. Tatsuhisa Suzuki</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-EiGzOXQbd8k/T0A_YP8XhZI/AAAAAAAABaw/WhDRUeu-9yc/s1600/226069-suzuku_tatsuhisa_large.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-EiGzOXQbd8k/T0A_YP8XhZI/AAAAAAAABaw/WhDRUeu-9yc/s320/226069-suzuku_tatsuhisa_large.jpg" width="212" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Seiyuuları nasıl bilirsiniz? Hepsi ses verdiği karakter kadar çekici ve yakışıklı değil maalesef. Ama Suzuki farklı, o hem -yaoi- drama cdlerin gülü hem de <a href="http://www.oldcodex.com/top.php" target="_blank"><b>OLDCODEX</b></a> isimli jrock grubunun vokali, hem de gördüğünüz gibi güzel bir erkek. Ses var, görüntü var e daha ne olsun, allahından belanı mı istiyorsun derler adama. </span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>6. Kim Jae Wook</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-a2BRIlbAE6c/T0BBZ3fjGwI/AAAAAAAABa4/oC7zHK_AF1A/s1600/321ecb00.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-a2BRIlbAE6c/T0BBZ3fjGwI/AAAAAAAABa4/oC7zHK_AF1A/s320/321ecb00.jpg" width="233" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Birçok mimcinin ortak elemanı... Çok üzülüyorum keşke yalnız benim olsaydın, keşke kimsenin sende gözü olmasaydı.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>7. Kim Bum</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-VGBnNgWODg8/T0BCAuHkvOI/AAAAAAAABbA/HDZGp8ph66E/s1600/tumblr_lwdkdw8sbO1qc61kao1_1280.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-VGBnNgWODg8/T0BCAuHkvOI/AAAAAAAABbA/HDZGp8ph66E/s320/tumblr_lwdkdw8sbO1qc61kao1_1280.png" width="215" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İşte yeni yavuklum. Hangi dizilerde oynadı az çok biliyorum ama beni <b><a href="http://mydramalist.info/title/10018/ppadam_ppadam..." target="_blank">Padam Padam</a></b>'da çarptı, öyle bir çarptı ki kendime gelemedim zaten. Önceden kısa saçlı ve biraz -acık ama- kiloluymuş. Gaffurca gelebilir ama bence saçını uzatmışsın süper olmuş... öpüşelim mi?</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>8. Heechul ve Donghae</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-bg7ZrA8MjgQ/T0BDiaDTWZI/AAAAAAAABbI/v6gMXs2BgpQ/s1600/tumblr_lzlv1i9DPd1ro38eho1_500.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-bg7ZrA8MjgQ/T0BDiaDTWZI/AAAAAAAABbI/v6gMXs2BgpQ/s320/tumblr_lzlv1i9DPd1ro38eho1_500.png" width="232" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bana K-pop'u sevdiren ikili... Sadece Heechul yazsaydım gece neden Donghae'yi yazmadım diye kötü rüyalar görebilirdim. Heechul'un fıldır fıldır bakan gözlerini, sürekli dışarda olan dilini ve bugün ne piçlik yapsam diye düşünen beynini seviyorum. Bir de Fangirl dünyasına verdiği emekler inkar edilemez. Donghae'nin o güzel dişlerini, saf saf bakan gözlerini ve duygusallığını seviyorum.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #134f5c; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>9. Sen Mitsuji</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-kIrpNlc9qWw/T0BFPBvnQEI/AAAAAAAABbQ/lqXNoQu9Ax4/s1600/tumblr_lszqowAsXR1r4ao39o1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-kIrpNlc9qWw/T0BFPBvnQEI/AAAAAAAABbQ/lqXNoQu9Ax4/s320/tumblr_lszqowAsXR1r4ao39o1_500.jpg" width="239" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><b><br /></b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ne kadar melez olursa olsun, ne kadar model de olsa Mitsuji benim için bir Asyalı. Ve ben onu ilk keşfettiğimde dünyanın 8. harikasını bulmuş gibi sevinçliydim. O kendini model dünyasında kanıtlamış ve yukardaki arkadaşlarla aynı podyumlarda boy almış sayılı japonlardan biri. Soğuk bakışlarını bile seviyorum.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #e06666; font-family: Verdana, sans-serif;"><b>SON.</b></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Dua edin amerikalı ve avrupalı oyuncu ve grup elemanlarına hiç bulaşmadım. Kendimle gurur duyuyorum, seçiciliğimi konuşturdum bu sefer. Bunu yazarken twitterdaki ve facebooktaki fangirl yazışmalarını kaçırdım ama, ne yalan söyleyeyim biraz aklım ordaydı (Bak bak, bensiz Flower Boylardan bahsediyorlar...) </span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ben de, benimle çok benzeşen, sevgili arkadaşım <a href="http://intergalacticgirl.blogspot.com/" target="_blank"><b><span style="color: #45818e;">Intergalactic Girl</span></b></a></span> <span style="font-family: Verdana, sans-serif;">'ü ve anime-mangaları yakınen takip edip blogunda bizlerle paylaşan <a href="http://cartoonkutu.blogspot.com/" target="_blank"><b><span style="color: #e69138;">Asuka</span></b></a>'yı Hare'mim'liyorum. </span></div>Unknownnoreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-77247399641276303872012-02-12T17:16:00.000-08:002012-02-16T07:26:28.101-08:00Naruto Manga (573)Shounen mangaları takip edenlerin bildiği üzere MangaStream sizlere ömür. O kadar yıl oku, o kadar zaman harca, 573 bölüm Naruto, 627 bölüm One Piece, 123 bölüm Claymore...ve dahasını devir sonra viz media çıksın, hepsini lisansladık yavrular nihohoho diye nanik çaksın. Adamların en iyi projeleri bir anda durdurulsun. Üstüne üstlük tarihe de iyice baktım 1 Nisan olmasın diye ama yok Şubattaymışız hala. Şimdi hangi cesur grup çıkıp bu mangaları illegal bir şekilde devam ettirir bilemiyorum. Öyle ki harıl harıl okuduğum Naruto çok acayip bir yerde kaldı. Tüylerimin diken diken olmasını bırakın onlarca nakamam varmış ve savaşa katılıp Naruto'nun yanına koşmamı bekliyormuş gibi hissediyorum. Spoiler altında son bölümden bahsedeyim biraz.<br />
<div>
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;">-Spoiler-</span></div>
<div style="text-align: left;">
Bir baktım da epeydir hiçbir anime-mangadan güncel bir şekilde bahsetmemişim, bu da Manga Stream'in projeleri durdurması anısına jübile yazısı olsun. </div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
573. bölüm Naruto'ya yıllardır verilmesi gereken gecikmiş destek verildi. Herkes Naruto'nun başarısıyla moralleri yükseltip coşkuyla yanına koşmaya başladı. Sonra bir baktım ki 15. sayfada Kubo Tite tembellikleri yapmış Kişi, 16'ya geçtim yine aynısı, son sayfa da ise aahh Sasuke, allah belanı versin Sasuke... Uzun zaman okuyamayacağım güzelim manganın son sayfasını Sasuke piçiyle hatırlayacağım. Yaktım çıranı Kişimoto, hele biz okuyamazken manganın sonunu getirirsen iyice bozuşacağız.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-V-WLsCh0lTA/TzhkKF6PeII/AAAAAAAABZc/LSgoH9BLi0s/s1600/kararl%C4%B1+bak%C4%B1%C5%9Flar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="262" src="http://3.bp.blogspot.com/-V-WLsCh0lTA/TzhkKF6PeII/AAAAAAAABZc/LSgoH9BLi0s/s320/kararl%C4%B1+bak%C4%B1%C5%9Flar.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Naruto'nun kendini bütün bijuulara sevdirmesi ve güvenlerini kazanması doruk noktasıydı kanımca. Daha İtaçi'nin karşılaşmasını da görememiştik -ki en çok beklediğim şeylerden biri de oydu, diğeri de Tobi'nin kim olduğu tabii ki. Animenin son bölümü itibariyle kim olduğu hakkında çok kötü teoriler ürettim. Naruto'nun doğduğu gece İtaçi Sasuke'ye bakarken annesi ve babasının nerede olduğu meçhul, bu da çok düşük bir ihtimal olsa da acaba dedirtti bana. Sizlerin de kim olabileceği hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Sanırım okuyamayacağımız onca bölüm karşısında bunları tartışmaktan ileriye gidemeyeceğiz. Gerçekten ne kadar üzgünüm anlatamam. </div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;">-Spoiler-</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
Anime son 2 bölümden de bahsederdim ama yaz yaz bitmez, o kadar güzel bölümlerdi ki hiçbir bölümü izlerken bu kadar duygu seli yaşamamıştım. Şimdi gözler hep animelerde olacak maalesef ama belli mi olur kalkıp viz media veya diğer bir yayın kuruluşu bizi animelerimizden de edebilir. Zaten bunun için gereken zemin de hazırlanmıyor değil. Hepimiz geçen haftalarda kapanan upload sitelerinin ve silinen linklerin hüznünü yaşamışızdır. Hiç tahmin edemeyeceğim kısıtlamalar getiriliyor, sanki gün geçtikçe özgürlüğümüz (illegal olmasına rağmen) kısıtlanıyor. Bir şekilde insanların ürünlerini internet üzerinden gösterime ve satışa sunması şart artık. İnanın animeler legal bir şekilde internet üzerinden yayınlansaydı (altyazı seçenekleriyle beraber) her bölüm için parası neyse öder öyle izlerdim. Ama öyle bir dünya yok :)<br />
<br />
<span style="font-size: large;"><b>Not:</b> <a href="http://www.mangareader.net/" target="_blank"><b>Manga Reader</b></a>'dan JUMP mangaları online okunabiliyormuş, boşuna telaş yapıp bilemeyenleri de üzmüş olabilirim. Yani Naruto, One Piece efsanesi bizim için daha bitmedi canlar :)</span></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-44787615067627107262012-01-22T13:18:00.000-08:002012-04-02T18:14:54.449-07:00Ne Güzeldi be 90lar...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-MkuKJ-__vR8/Txx8ESAkjiI/AAAAAAAABXY/A5c0TO8YSeA/s1600/4bafe1f5129caaa713356741b4bf.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="265" src="http://1.bp.blogspot.com/-MkuKJ-__vR8/Txx8ESAkjiI/AAAAAAAABXY/A5c0TO8YSeA/s400/4bafe1f5129caaa713356741b4bf.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Dün gündüz saatlerinde twitterda başlatılan "90lar bence" hashtagi meğer kingo disco 90lar gecesine hazırlıkmış, ben akşam program yayınlandığı zaman çaktım. 87'nin başlarında doğmuş biri olarak 90lar benim altın çağlarım diyebilirim. Sabah akşam televizyon izler ve izlediğim şeyleri bir yerden sonra ezberlerdim. Sabahları susam sokağı, çizgi film izler, akşam üzeri Dallas'tan önce ya da sonra (hatırlamıyorum) He-man, She-ra falan verirlerdi ve ben Dallas'tan nefret ederdim. Eğer varsa akşamları film izlerdik, geceleri de Tutti Frutti. Ama hiçbir zaman baştan sona izlemişliğim olmamıştır zira sonu gelmeden ya sızardım ya da zorla yatırılırdım. Yine de çin çin dansına bayılırdım, kuzenimle ne zaman bir araya gelsek dansını yapardık, sonra da kavgaya tutuşur saçbaş birbirimize dalardık (hiç değişmez).<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="369" src="http://www.youtube.com/embed/iOOCECXSLIY" width="500"></iframe>
</div>
<br />
Şimdi tutti frutti deyince cidden 90ların başından bahsetmiş oluyoruz ve bu böyle (oturmamış rtük kanunları sebebiyle) 90ların sonuna kadar uzanan ve medyada rtük, sansür denen şeyin etkisini hissetmediğimiz dönemlerdi. Yani Televizyonun da altınçağları, özgür olduğumuz zamanlar, izleyeceğimiz şeyi kendimiz seçtiğimiz zamanlardı. O yüzden bence 90lar özgürlük demekti. O zamanki filmler diziler bile ayrı bir doğal ayrı bir güzeldir. Şimdi aradan birkaç yıl geçince 2000ler için "Muhafazakar"laştığımız yıllar diyebilirim sadece. Ne müziği güzeldi ne dizileri ne de filmleri, zaten 2005'ten sonrasına acayip yabancıyım, ne olup bitiyor haberim yok. Televizyon izlemeyi bile tamamen bıraktırmış bana.<br />
<br />
Cidden, neden muhafazakarlaştık biz? Neden bunun olmasına izin verdik?<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-ildxLsGWAyM/Txx8pu_qptI/AAAAAAAABXo/oeRvKA3iUds/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"></a><a href="http://1.bp.blogspot.com/-noa9F-LBv4k/Txx8i6ggT7I/AAAAAAAABXg/6HNc_RlBkQ8/s1600/folder1g.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-noa9F-LBv4k/Txx8i6ggT7I/AAAAAAAABXg/6HNc_RlBkQ8/s320/folder1g.jpg" width="225" /></a></div>
<br />
90lar demişken sevdiğim ve unutamadığım şeylerden de bahsetmek istiyorum. Mesela <b>Nils ve uçan kaz</b>, Nils'e çok kızardım ki küçüldüğü zaman hayvanlar tarafından hor görüldüğünde de hayvanlara kızmıştım. Sanırım o çizgifilm kafamdaki doğruluk değerlerine ters geldiği için çok kompleks bir çizgifilm gibi aklımda kalmış. Sonra benim video kasetlerim vardı, Dumbo, Alice harikalar diyarında hatta birkaç bölümü vardı ve en sevdiğim bölümü kayıptı, hiç unutmam. Ayı Yogi ve Bobo ve birkaç hatırlamadığım çizgi film daha... sabah çizgi film saati geçtiyse bunları açar izlerdim, tekrar tekrar hem de. Benim yaşımda hiç arkadaşım olmadığı için yaşı yakın olanlar da erkek olunca kendimi barbielere verdiğimi ve ilkokul 3-4'e kadar onlardan alamadığımı hatırlıyorum. Bir de bir elektirkli süpürgemiz vardı hiç unutmam onu, kırmızı R2 diyebiliriz kendisine :D o ve onun hortumu bir de tekerlekli sandalye bana çok modern aletlermiş gibi gelirdi, ben bunlardan bir gün çok yararlı bir şey icat edebilceğimi düşünürdüm. Canım sıkıldıkça ya icat yapar ya da evdeki orgla bir şeyler çaldığımı sanırdım zaten. Bir de ablam bir gün bana kalem ve resim defteri almıştı ve birkaç harf öğretmişti, bütün gün onları tekrarlayıp durmuştum. Resimli hayvanlar atlasım da efsaneydi, içindeki her şey bana hayalürünü gibi gelirdi meğer gerçekmiş yav. Bunlar hatırlamadığım küçüklüğümle ilgili her şey sanırım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Mqx0g429LCM/Txx9bcIDJfI/AAAAAAAABXw/_24u7bgtg7k/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Mqx0g429LCM/Txx9bcIDJfI/AAAAAAAABXw/_24u7bgtg7k/s1600/images.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Birkaç kanalın jeneriğini hiç unutamayız. Mesela Parliament Sinema Kulübü (hatırlattığı için Vudu'ya teşekkür ederim) Bir de demin aklıma geldi Show tv'nin jeneriği dup dubi dug dug hallahımm o sesleri duyduğumda tüylerim diken diken olurdu, şu an çocukluğuma geri döndüm sanki, o yıllardayız şimdi ne çıkacak ne izleyeceğiz telaşı ya da beklediğimiz filmin heyecanı... Özellikle Parliament sineması en büyük efsanemiz olsa gerek. Batman serilerini, Hayalet avcılarını, Geleceğe Dönüş'ü, E.T'yi ve dahasını ilk orada izlemişizdir. İlk Batman izlediğimi hayatta unutamam, film bittikten sonra bir şeyden pelerin yapar, koltuktan koltuğa atlar, Batman olduğumu düşünürdüm. İnanılmaz heyecanlıydı pazar gecelerimiz çünkü evdeki herkes bir araya toplaşırdı ve pür dikkat izlenirdi. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="165" src="http://www.youtube.com/embed/-RnGfHvGeKE" width="200"></iframe> <iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="165" src="http://www.youtube.com/embed/Hut5Osauzik" width="200"></iframe>
<br />
<br />
Bir de HBBTV vardı hatırlar mısınız bilmem, Kanal 6 vardı ve Hugo oynamaya çalışan çocukları izlerdik bu kanalda. Sanırım Kanal 6 anime de yayınlıyordu. Hey gidi 90lar hey...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
90ların kötü modasına rağmen her şey az ve öz olduğu için güzeldi. (2000lerin başında 80lerin modasına sövüyorduk ama...) En önemlisi de Büyük anneannem yaşadığı ve her gününü benimle geçirdiği için anlamlıydı. Şimdi 11 gün kalmış 25 yaşıma giricem, peeh.</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-FRs3M_Jdr1w/Txx9n2kLxPI/AAAAAAAABX4/-FaIOKzybTY/s1600/meeeeeeeeeeeeee.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-FRs3M_Jdr1w/Txx9n2kLxPI/AAAAAAAABX4/-FaIOKzybTY/s1600/meeeeeeeeeeeeee.JPG" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b>Bu da 90-91 yıllarındaki ben.</b></div>Unknownnoreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-30684030838346019182012-01-16T19:30:00.000-08:002012-01-18T08:34:20.421-08:0050/50<br />
Şu an ilk defa baya popüler bir film hakkında yazıp klişe bir insan olma yolunda emin adımlar atacağım. Bir yandan da salona gidip discovery izlemek geliyor içimden ama kahretsin sadece birini yapabilirim. ("Kahretsin" kelimesi size de çok amerikanvari gelmedi mi ya? allalla, ben görmeyeli bu kelime de dejenereleşmiş...)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-bjOsHc-B5vI/TxTm3OmRFmI/AAAAAAAABWw/2r_ITLYl3VE/s1600/tumblr_lxur5cWV9V1ql5uxjo1_500.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-bjOsHc-B5vI/TxTm3OmRFmI/AAAAAAAABWw/2r_ITLYl3VE/s1600/tumblr_lxur5cWV9V1ql5uxjo1_500.png" /></a></div>
<br />
Bu filmin bluray yayınlanmasını bekliyordum ve bluray çıkar çıkmaz da indirip en yakın zamanda izlenilecek filmler arasında en tepeye bir yere yazmıştım. Malum dün gece Golden Globe vardı, orada birkaç dalda adaydı bu film. Hemen anneme, yarın izleyelim bu filmi indirmiştim zaten dedim. Çok çaktırmasam da Joseph Gordon-Levitt'e bayılırım, birçoğumuzun <b>Pineapple Express</b>'le tanıdığı Seth Rogen da olunca bu filmin gözümdeki değeri daha da yükseldi. Bir de filmi kendim keşfettiğim için olsa gerek sıfır önyargıyla başladım, çünkü şimdiye kadar kendim keşfettiğim filmler hakkında yanılgıya düştüğüm ve pişman olduğum hiç olmadı. Ama biri tavsiye etmiş olsaydı eminim bir önyargı oluşacaktı ve ben bu filmi izlemeyi uzattıkça uzatacaktım, aynı şu an bir türlü nasıl bir film olduğuna geçemeyip lafı uzattıkça uzattığım gibi.<br />
<br />
Filmde <b>Joseph Gordon-Levitt</b> kanser hastası 27 yaşında bir genci canlandırıyor, <b>Seth Rogen</b> da eşşoğlu eşek arkadaşlarınız olur ya, hani aklı karı kızda ve uyuşturucudadır ama sizi de arada bir düşünür, başınız sıkıştığında gelir, eğlendirmeye çalışır aynen öyle birini canlandırıyor işte (benim birkaç o tip arkadaşım olmuştur o yüzden tanıdık geldi çok) Filmde en çok bu ikili arasındaki muhabbetlere tav alıyorsunuz zaten. Nasıl olsa abartacak kadar komik bir mevzu yok ortada, sonuçta esas adam kanser ve yaşama tutunmaya çalışıyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-tDPzodGPJ20/TxTnRE5_agI/AAAAAAAABW4/FvXQAlcd8lQ/s1600/tumblr_lxur5cWV9V1ql5uxjo2_250.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"></a><a href="http://3.bp.blogspot.com/-QMKYHRGEMtI/TxTnY5J0P-I/AAAAAAAABXA/oJyXrEUMybU/s1600/tumblr_lxur5cWV9V1ql5uxjo3_250.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-QMKYHRGEMtI/TxTnY5J0P-I/AAAAAAAABXA/oJyXrEUMybU/s1600/tumblr_lxur5cWV9V1ql5uxjo3_250.gif" /></a></div>
<br />
Film anlatmak hoşuma gitmediği için, giriş-gelişme-sonuç şeklinde bir spoiler topu yaratmak istemiyorum. Tek söyleyebileceğim; bu film güzel, içinde klişeler de barındırıyor, içinde tipik amerikan espirileri de var ama bu film yalın bir şekilde güzel. Bana aksiyon sahnesi olmadığı halde ameliyattaki bir insanın suratının muazzam bir savaş sahnesine benzediğini gösterdi. Savaşı eline silah alan insanların birbirini öldürmesi olduğunu düşünmemeliyiz belki de. İşte bu film, kanser hastası bir insanın arkadaşı, sevgilisi ve ailesi ile olan iletişim problemlerini konu alıyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-evtBwfQKYX4/TxTnuvRDWeI/AAAAAAAABXI/gqSfpev0FHg/s1600/tumblr_lxvce6OUCb1qbgv02o1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-evtBwfQKYX4/TxTnuvRDWeI/AAAAAAAABXI/gqSfpev0FHg/s1600/tumblr_lxvce6OUCb1qbgv02o1_500.gif" /></a></div>
<br />
<b>Filmi izlenebilir kılan en önemli ayrıntılar ise;</b><br />
Emekli bir yarış köpeğine zayıf ve yaşlı gibi olduğu için alıp beslemeleri ve ona iskeletor adını vermeleri ( genelde iskeletoru sıfat olarak kullanırlar çünkü )<br />
Adam'ın 70-80 yaşlarındaki kemoterapi arkadaşlarıyla otlu kurabiye yemesi ve filmin sonuna kadar tıbbi marihuana tüttürmeleri.<br />
Esas kızın abartılacak derece güzel bir oyuncudan seçilmemiş olması ve iğrenç sevişme sahnelerine maruz kalmamış olmamız.<br />
Adam'ın babasının tarif edilemez tatlılığı ve babasına karşı olan sevgisi.<br />
Kyle'ın -aynı benim gibi- üzücü ve korkutucu şeylere verdiği "kusucam, midem bulanıyor" tepkisi.<br />
Filmi izlenebilecek kılan en önemli ayrıntı ise; filmin sonunda <b>Yellow Ledbetter</b> çalıp bir kez daha kullaklarımızın <b>Eddie Vedder</b>'la bayram etmesi. İşte bu, bir filmi izlemeye yeter ve artar bile :)<br />
<div>
<br /></div>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="369" src="http://www.youtube.com/embed/hs8y3kneqrs" width="500"></iframe>
<br />
<br />
<b>Not:</b> Bir ara da <b>Another Earth</b> hakkında yazmak istiyorum, aslında gönül ilk onun kritiğini yapmak isterdi çünkü yeri benim için gerçekten farklı. Son zamanlarda birbirinden güzel filmler izleyip sevdiğim insanlarla paylaşmak çok hoşuma gidiyor ama bazen blog yazacak havamda olmuyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-040TFxsh4AE/TxTq5SlaNRI/AAAAAAAABXQ/HEEwyVBPPSU/s1600/tumblr_lxoy99d1Iv1r5ak3ao1_r5_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-040TFxsh4AE/TxTq5SlaNRI/AAAAAAAABXQ/HEEwyVBPPSU/s1600/tumblr_lxoy99d1Iv1r5ak3ao1_r5_500.gif" /></a></div>
<br />Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-80429368789513119342012-01-16T11:53:00.000-08:002012-01-16T12:01:51.773-08:00Müşteri Her Zaman Haklı Mıdır?<br />
Dün arkadaşımla her zamanki gibi alışverişe gittiğim Toriumdaki Pull and Bear mağazasında şöyle bir olay yaşadım;<br />
İkimizin de iade işlemi vardı, kasada ise daha o gün kasaya geçmiş yeni bir çocuk vardı. Kasaya yeni geçtiğini de, bugün bu 2. iade işlemi olduğunu ve bunda acemi olduğunu söylediğinde anladık. Telefonla yardım alarak önce arkadaşımın değişim işleminden başladı. Arkamızda o sırada bir adam daha bekliyordu. İade işlemi sırası bana gelene kadar arkada üç müşteri olmuştu. Sıranın sonunda bekleyen kadın kızıyla birlikte alışveriş yapmış, 2 dakika bekledikten sonra söylenmeye başladı. Önce; bekleyemem ben, almayalım bırak gidelim diye söylendi, ardından neden koskocaman mağazada tek kasanın açık olduğuna sinirlendi, sonra neden işlemlerin bu kadar yavaş olduğuna kızmaya başladı, onun önünde bekleyen adam da kadını destekler laflar edince, kadın kendinde güç bulmaya başladı ve gittikçe daha çok söylendi. İkimizin işlemleri kadın yüzünden 10 dakika sürdü, neden kadın yüzünden? Çünkü belli bir konuda acemi olan bir insanın üstüne gider ve uzaktan onu irrite edecek şekilde davranırsan o kişinin performansını düşürür ve moralini de altüst edersin. Çocuk kadına karışılık vermese de bütün o uyuz söylentilerine maruz kaldı ve bu da doğal olarak işine yansıdı. İşlem bittikten sonra kadının yanından geçerken aynen şöyle dedim "Neden biraz anlayışlı olamıyorsunuz?" hemen bana çemkirmeye başladı, laf arasında çocuğun daha yeni kasaya geçtiğini ve onun yüzünden moralinin bozulduğunu, hızlı olamadığını da anlatmaya çalıştım ama nafile, artık kadınla kavga ediyorduk ve benim gözüm dönmüştü, o an tek istediğim kızının yanında rencide olmasıydı ama maalesef mağazadaki çalışanlar gelip, buna bir son vermemizi söyleyince kavgamız sona erdi.<br />
Ama benimle alakalı olmasa da adaleti sağladığım için bir an olsun içim rahatlamıştı, çünkü sırf müşterisin diye sırf para sende diye kibirli davranışlarda bulunup, durumu anlamaya çalışmadan bir insanı rencide edemezsin. İnsanlıktaki en büyük eksikliğin sağduyu olduğunu düşünüyorum bu yüzden. Kimse kafasında önce durumu idrak etmeye çalışmıyor, sadece kendisini düşünüp sonuca hızlı yoldan ulaşmak istiyor.<br />
<br />
Peki, sırada ben bekliyor olsaydım? Günümüzde hala bu tür alternatif story'leri yaşayamıyor olsak da ben de sıra bekliyorum. Ne zaman Garanti atmsinde bir işim olsa 10-15 sıralık kuyruklarda 25 yılımın hatra değer saatlerini geçirmişliğim var. Ve işte bu kuyruklarda sıra kendisine geldiğinde atmye bilgisayarı gibi yaklaşıp dakikalarca insanların neler yaptığını hayal etmek zorunda kaldım. Bir insanın o kadar süre atmde ne yapacağını ancak twitterında ve facebookunda vakit harcayan insanlar bilir. Her ne kadar Atmdeki maksimum harcanacak dakikanın 2 dakika olduğunu bilsek de o 2 dakikadan sonra ister istemez sinirlenmeye başlıyor insan. O yüzden ben de her atm kuyruğunda bir sinirlenmişliğim var ama kimseyi rencide edecek ses tonuyla değil, yanımda arkadaşım varsa pısır pısır konuşur, dalga geçerim, yalnızsam da iç spikerıma söylenirim. Çünkü biri söylendiği zaman o işin daha uzun süreceğine adım gibi eminim. Ve gereksiz bir moral bozukluğu da yaşatacak, sırada bekleyen insanlar da dahil herkes gerilecek.<br />
O yüzden sevgili insanlar, sizlere sağduyu geliştirme antrenmanı öneriyorum. Eminim biraz üstünde çalışırsanız doğuştan gelen bencilliğinizin üzerini -biraz olsun- sağduyuyla kapatabilirsiniz belki. <br />
<br />
Ama bu olay yaşanmasına rağmen -hatta böbreklerim baya rahatsız olmasına rağmen- güzel bir gün geçirdim, hatta o günün bitiminde husky yavrularından tutun da sincaptan, pencaplı yeşil panterlere kadar birçok hayvanı yakında görüp, bazılarını da sevdim. Böylelikle günün dengesi bir kere daha sağlanmış oldu :)Unknownnoreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-64414065476926544502012-01-08T17:38:00.000-08:002012-01-08T17:52:43.655-08:00Fotografium Çekilişine Katılan Canon'u Götürüyor!!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-2EJ_W5TGg5k/TwpD3TK64YI/AAAAAAAABWU/zvF9IM4zbXY/s1600/Canon-600D-18-55-IS-II-KIT-canta_3619_1-300x240.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-2EJ_W5TGg5k/TwpD3TK64YI/AAAAAAAABWU/zvF9IM4zbXY/s1600/Canon-600D-18-55-IS-II-KIT-canta_3619_1-300x240.jpg" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-r6Fr3vneg40/TwpD6j2XEtI/AAAAAAAABWc/x3y_P2pUL8o/s1600/Manfrotto-055XPROB-Tripod_2495_11-300x300.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://1.bp.blogspot.com/-r6Fr3vneg40/TwpD6j2XEtI/AAAAAAAABWc/x3y_P2pUL8o/s200/Manfrotto-055XPROB-Tripod_2495_11-300x300.jpg" width="200" /></a><a href="http://3.bp.blogspot.com/-L-3kruYY24U/TwpD9PkwW3I/AAAAAAAABWk/omWIrsms7XE/s1600/kata-123-go-30-06-300x290.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="193" src="http://3.bp.blogspot.com/-L-3kruYY24U/TwpD9PkwW3I/AAAAAAAABWk/omWIrsms7XE/s200/kata-123-go-30-06-300x290.jpg" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, Tahoma, san-serif; font-size: x-small;"><span style="line-height: 22px;"><br /></span></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: 22px;">Fotografium Canon 600D profesyonel fotoğraf makinesi hediye ediyor! Yarışmaya katılarak Canon 600D Kit, Manfrotto 055XProb tripod ve Kata123Go-30 fotoğraf çantası kazanma şansı yakalayın! http://blog.fotografium.com/fotografium-canon-600d-hediye-ediyor/ sayfasını ziyaret ederek yarışma hakkında diğer bilgilere ulaşabilirsiniz.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: 22px;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: 22px;">Birkaç ay sonra yurtdışına çıkacaktım, şimdi bizimkiler istesem de bana böyle şık bir fotograf makinesı almazlar, o yüzden bir şansımı deneyeyim dedim. Ama belli mi olur, belki de çıkar. Katılın, hepimiz keyifli bir rekabete girelim :)</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-70734426234989438792012-01-06T17:17:00.000-08:002012-03-30T10:52:46.707-07:00Yıl 2012<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-_teD0TFcJss/TweaR4rDT1I/AAAAAAAABVM/ATw50V-iBV8/s1600/tumblr_lt04zggHJ51qzmppgo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="http://2.bp.blogspot.com/-_teD0TFcJss/TweaR4rDT1I/AAAAAAAABVM/ATw50V-iBV8/s640/tumblr_lt04zggHJ51qzmppgo1_500.jpg" width="459" /></a></div>
<br />
352. kattaki ofisimden çıkmıştım ve o gün yine yağmurla karışık radyasyon fırtınası bekleniyordu. Belli ki 98. trafikte beni eve bırakacak hiçbir araç yoktu. İnsanlar koşuşturuyor, boş taksi bulabilen şanslılar evlerine yol alıyordu. Mecbur en alt kata inecektim, eğer şansılıysam da yere bir damla yağmur düşmeden metroya ulaşacaktım. Hayat her zamanki gibi şanslılar ve şansızlar arasında gidip geliyordu, hiçbir şey değişmemişti. Gökdelenler bizi göğe çıkarmak yerine tabiatın içine etmemizi sağlamıştı. Yer kabuğu kuru ve dengesiz sıcaklıklardaki ay'ın yüzeyinden farksızdı. Pardon, binalar arasındaki yoldan ibaretti. Eskiden okyanus, nehir, su birikintileri dediğimiz şeyler ise delinen azon tabakası sayesinde buhar olup uzaya karşıyordu. Atmosfer o kadar incelmişti ki evrimin temel prensibi olsa gerek zamanla bizler de varolan atmosferde yaşamak için ayak uydurmuştuk. Ama efsaneler vardı; Bir avuç yeşilliğin varlığını ve oradan göğe ulaşan silindir gibi bir harenin dünyanın ilk yaşama elverişli atmosferi kadar bozulmamış olduğunu ve bunu arayan bir grup çılgından bahsediliyordu.<br />
<br />
Gelişen teknoloji ve ilerleyen tıp sayesinde insanlar virüs gibi yayılmıştı. Okyanus tabanının kurumuş kraterlerinden uzaklaşıp, 5 büyük metropolde uzun yaşamlarını hunharca savuruyorlardı. Önceden kanserden herkes ölürken artık kanser gripten farksızdı. Şimdi insanlığın daha önemli ve korkutucu bir rahatsızlığı vardı. Buna çare bulunamıyordu, kimileri hayvanlar gibi insanların da soyunun tükenme vakti geldiğine inanıyordu, kimi yobazlar ise bunun dine inanmadıkları için ilahi adalet olduğunu savunuyorlardı. Ama halka söylenen insanların bunun da üstesinden geleceğiydi. Onlara göre insanlık bu dünyada varlığını sürdürmesi gereken tek canlıydı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-BdzJxGEKm_w/TweacAEUTHI/AAAAAAAABVU/GuE7u5owZ-Y/s1600/tumblr_liv6c1O20N1qazzfio1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="http://4.bp.blogspot.com/-BdzJxGEKm_w/TweacAEUTHI/AAAAAAAABVU/GuE7u5owZ-Y/s640/tumblr_liv6c1O20N1qazzfio1_500.jpg" width="450" /></a></div>
<br />
Metroya vardığımda dün akşam izlediğim "Deneysel XX" programı bunları bir kere daha düşünmemi sağlamıştı. Ama benim tek istediğim hiçbir siyasi, din ve dünyevi problemlere bulaşmadan sakin, kendi halinde yaşamaktı. Evet evet, farkındaydım her şeyin ama etrafıma bakmamaya o kadar alışmıtım ki ciğerlerimi yakan atmosferi bile görmezden gelebiliyordum. Yaşadığım yer ise, o beş büyük metropolün dışında ve kenar mahalle havasında sanki gerçeklikten izole edilmiş bir dünya gibi gözüküyordu gözüme, böyle iyiyim diyordum. Yaşadığım bölgedeki insanlar da aynı şeyi düşünüyor olsalar ki, çoğu hayat devam etse de içten içe bir şeylerin kırmızı alarm vermesini ve onları fitillemesini bekliyor gibiydiler. Acaba o düğmeye basıldığında benim de içimde bir şeyler harekete geçecek miydi?<br />
<br />
Dermişim...<br />
Gördüğünüz gibi her şey aynı, ne uzun gökdelenler ne tamamen delinmiş bir atmosfer ne de tüm insanlığı elinde oynatan metropoller var (hani bir tane var biliyoruz ama 5 tane olmadılar çok şükür). Neyseki merhametliyiz yavaş yavaş yokediyoruz gezegenemizi, ya bir anda olsaydı?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-yKWUr_mO0O8/TwebKDA7thI/AAAAAAAABVc/Pj5XY2B7ixY/s1600/tumblr_lw60ix2bZW1qb9ckeo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-yKWUr_mO0O8/TwebKDA7thI/AAAAAAAABVc/Pj5XY2B7ixY/s1600/tumblr_lw60ix2bZW1qb9ckeo1_500.jpg" /></a></div>
<br />
Yeni yılın ilk postunu yazmak için gelmiştim, belki güzel temennilerim olur sanıyordum ama harbiden yokmuş. O yüzden üsteki güzel dünyamıza 15sn boyunca bakalım.Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3752628775297690392.post-83758393076921113642011-12-21T05:16:00.000-08:002011-12-21T05:19:43.613-08:00<br />
Sıkıntılıyım. Uzunca bir süredir sıkıntılı olduğumu farkedecek kadar rahat değildim hatta bloga geri dönme sebebim de bu sıkıntıdır belki. Önceden de sıkılırdım, bu eski bir huyummuş bak. Ama ben sıkıldığımı herkes gibi gösteremem; üzülüyorum derim, moralim bozuk derim, benimle buluşursunuz bir bakıyorsunuz ki neşe saçıyorum, her şeye gülüyorum, espiriler yapıyorum. Şimdi bir düşününce ya sıkıntım bahane ya da olduğum gibi gözükmüyorum ben.<br />
<br />
Hiç sims karakteri gibi yaratılmış ve dünyaya gönderilmiş hissettiniz mi? En azından ömrünüzde bir kere olsun Truman showdaymışsınız hissine kapılmışsınızdır. Kendini özel sanan her insan bir kere düşünür bu tür şeyleri. Benim de öyle düşündüğümü sandınız ama ben bu kadar basit düşünmem, bir tarafım çok gerçekçi olsa da diğer yanım gnostiktir. Bazen bu bütün karmaşayı ben yarattım ve kendimi güneş sistemindeki en verimli gezegene fırlattım diye düşünürüm. Ne kadar özel hissettiğimi düşünün artık.<br />
<br />
Sonra, etrafımdakilere bakıyorum içi kötülük, fesatlık ve nefret dolmuş insanlar var. Anlamaya çalışıyorum, hoş görü gösteriyorum, genellikle yazdıklarını okumadan geçmeyi tercih ediyorum. (Bazen kötülüğü savuşturabildiğim ve merakıma yenik düşmeyecek kadar iradeli olduğum için kendimle gurur duyuyorum bu yüzden.) Ama sonra afrikadaki aç ve ads kapmış çocuğun insanlıktan daha fazla nefret etmeye hakkı yok mu diyorum. Veya çok şiddetli bir kasırgada ailesini kaybetmiş bir asyalının senden daha fazla hayata böğürmeye hakkı yok mu diyorum? Benden daha fazla sıkılmaya hakları yok mu bu insanların yahu? Anlatamam çok kızıyorum, her boku bildiğini sanıp insanlardan, hayattan nefret eden insanlar var, hem de ben tanıyorum onları. Ne kadar canımın sıkıldığı önemli değil o yüzden, çünkü ben yine beni hayata bağlayacak ufacık bir güzellik bulacağım ve şu an yaşıyor olduğum gerçeği, ve o güzelliği görüyor olduğum gerçeğiyle bir başıma kalacağım. Öyle aptalım ki sadece kedimin bir bakışı bile beni hayata döndürebiliyor, dinlediğim güzel bir müzikten bahsetmiyorum bile...<br />
<br />
Konudan çok sapıp sosyal mesaj endişesi içine düştüm bir an. Ama bu tip insanlarla olan iletişimimi kesersem yemin ederim sıkıntımın ufak bir kısmı kaybolabilirmiş gibi hissediyorum :) Neyse ya, gerçek sıkıntının kaynağına döneyim. Sims karakteri olma mevzunda bahsettiğim gibi ben de dünyaya ablamın isteği doğrultusunda gelmişim. Bundan mıdır nedir, annemin, babamın hatta tanrının bile etmediği müdehaleyi ablamdan görüyorum. Onun istediği gibi yaşamaya zorlanıp durmadan bocalıyorum. O istediği için çizim kursuna gidiyorum, o istediği için grafik kursuna gidiyorum, o istediği için sevgilimden ayrıltılıyorum (evet, ben farkında olmadan ayırma işlemi yapılıyor)... sırf bu yüzden paralel evrenlerin varlığını somut bir şekilde kanıtlayıp ve onun benim hayatıma müdehale etmediği bir evrene geçmeyi düşünüyorum. O zamanlar ergen olsam da bana dayıtılan şeyden daha iyi bir amaç bulabilirdim ama benim yerime düşünüldüğü bir dünyada ben sadece bundan nasıl kurtulabilirim diye düşünmeye odaklandım. O yüzden de hep sorun çözmeye çalışan bir tip oldum.<br />
<br />
<b>Sorun:</b> Babam annemi aldatıyor,<br />
<b>Çözüm:</b> Babayla kavga et ve evden kov.<br />
<b>Sorun:</b> Abla çizim kursuna git diyor,<br />
<b>Çözüm:</b> bir süre git sonra istemeden rahatsızlan veya başka bahaneler sun.<br />
<b>Sorun:</b> Yeğenin saçmalasın,<br />
<b>Çözüm:</b> Kendinden nefret ettir ama ailesine yakınlaştır...<br />
<br />
Son birkaç yıldır bana karışılmadı bir dünya yaratmak için çok çabaladım -ki hayatıma müdehale edilmediği benim için çok değerli o zamana geri döneyim ve gerçekten ne istediğimi şimdiki koşullarla bulabileyim diye. Ne zaman çok yapmak istediğim bir şey olsa belki ailem farkında değil ama hevesimi kırıp beni hayatta amaçsızca süzülmeye itiyorlar. Bahse girerim havada neredeyse insan gözüyle görülmeyen zerreciklerin ben olduğumu farketmemişsinizdir bile. Ne kadar hevesim kırılsa da pes etmedim. Pes edemem ve bu sefer istediğim şeyi gerçekleştirmek, amacıma giden yolu açmak istiyorum. O kadar çok istiyorum ki bunun için annemi bir süre bile olsa arkamda bırakabilecekmiş gibi geliyor. Çünkü bir yerden fedakarlık etmek zorundayım. Ve neden insanlar sevdiğim dediği insanlara köstek olmaya, yoluna bir şeyler tıkmaya çalışıyorlar ki? Oysa ablam da dahil tek yapılması gereken bir ayakkabıcı olmak istiyorsam bile dükkanı kiralayıp, gerekirse boyalarımı almak olmalı. Sonuçta ben istediğimi yapıyor olucam ve bu bana bilim adamı olmuşcasına bir haz verecek. <br />
<br />
Yine hayallerim, yine umutlarım var, küllerimden bir kere daha doğmuş cap canlı hissederken, önüme çıkan ufak çakıl taşları suratıma çarpmaya başladı ve acıtıyorlar. Ama bu sefer bir kere daha düşersem yeni umutlar besleyecek gücüm yok, çünkü bu seferki hayallerim için büyük umutlar ektim. Fedakarlıklar için kendimi zihnen hazırlıyorum. Ama ablam beni bu dünyaya varolayım diye getirdiği sorumlulukla hatta bana baktığı için yine hevesimi kırmaya niyetli farkındayım. Eskiden çok istediğim şeylerle önümde duruyor ve bu o kadar yıpratıcı ki, bir düşmanım bile canımı bu kadar sıkamaz. Her ne kadar affetmeyecek olsam da ablamı sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor bunlar. Sevdiğim için de 25 yaşına geldim hala bunlara katlanıyorum. Ama bu sefer bırakın da havadaki zerrecikten bir kuşa evrimleşeyim.<br />
<br />
Sırf bunlara sıkılıyorum diye hastalanamıyorum, 1 haftadır uyku düzenim o kadar boktan ki kabuslar görüp duruyorum, hiç huyum değildir ama ağzımda sakızla uykuya dalıyorum, yemek yediğim de pek söylenemez, pek yıkanasım yok en son yıkandığımda da dalinle saçlarımı yıkadım (1 metreden uzun saçları dalinle temizleyebilecekmişim gibi) Hayallerimi bile askıya aldım yalan olmasınlar diye. Neyse tamam bu kadar.Unknownnoreply@blogger.com0