Hadi öylesine bir dışarı çıkalım dedim, 1, 2 haftadır evdeyim ve One Piece mangası sebebiyle moralim çok bozuk. Kucukrukiye ile zaten JMSF planlarımız vardı ve aradan bunu da çıkarıp, bir de anime filmleri için adam gibi liste almak istiyorduk. Birden öylesine çıkılan eğlenceli bir güne dönüşmeye başladı...
Önce ruki'nin de dediği gibi gelenekselleşen Çin büfe'deki yemeğimizden sonra benim bızdığım Ayame-dono geldi, onu aldıktan sonra bir iki işimizi halletmeye giderken, Ruki'nin Luffy algılama mekanizması (one piece radarı) Taksimdeki tek Japon mağzası olan Edo'daki tee ayak bileği hizasındaki Luffy figürünü yakaladı. Bir yandan dürtükleniyorum durdurulmaya çalışıyorum öteki yanda ablam para göndermiş onu almalıyız hemen ve benim de aklımı figürlere takıyor arkadaş :D
Neyse efendim bir heycanla mağzaya geri döndük, çok şık bir Monkey D. Luffy pvc figürü ile karşılaştık. Ne yapsak ne etsek bilemedik sevgili nakamam Ruki ders çıkarılır nitelikte bir irade gücü sergiledi bizlere ve biraz pahalı olan Luffy'i figürü yerine bütçemizin yeteceği ama Luffy kadar güzel ve karizma olan Mihawk figürünü aldı, ben de Robin figürüyle günün altın vuruşunu yapmış oldum.
Hazinelere konmadan önce, gittiğimiz Japonya medya sanatları festivali, bana Naruto Shippuunden'nin yönetmeni Hajime Kamegaki'nin yaptığı seminere giremediğim için bir ödül gibi geldi.
Yaratıcı akıl ve anlatıcı akıl olarak iki bölüme ayırmışlar sergiyi, yaratıcı akıl yani Monozukuri, ruki'nin de anlattığı üzere; Japon beyinlerinin yaşamı zenginleştirmek adına icat ettiklerini sergiliyordu. Bunlardan biri de hepimizin ilgisine ve kulağına hitap eden pachinko toplarına benzer şeylerin çeşitli ritimlerde ve sırayla düşerek çıkardıkları müzik şeysiydi(nesi olduğunu bilemedim). O sırada emektar fotoğraf makinamızın şarjının az olduğunu düşünerek ve ilerledikçe harika şeylerle karşılaşcağımızı düşünerek resimlerini çekmedim :/
Ve tam düşündüğüm gibi serginin bir sonraki adımı Anlatıcı akıl/Monogatari hayatımızın vazgeçilmezleri olan anime ve mangaların eskizleriydi.
Bu gördükleriniz mesela Summer Wars filminin mekan ve karakter çalışmalarının ilk halinden son haline kadarki çalışmaları. Çok gereksiz gibi gözükebilir ama izlediğimiz şeylerin ön çalışmaları bana ve benim gibi düşünen bir çok insana heycan veriyor olabilir. Çizgi çizmenin hassasiyetini kavrayan her insanın oturup saatlerce gözlemleyebileceği türden çalışmalar vardı. Manga eskizlerinin yanına koyulan tamamlanmış mangaları karşılaştırmak eğlenceliydi. Hem onca zamandır okuduğumuz ve izlediğimiz manga ve animelerin çizerlerine ve yapımcılarına saygımız arttı, hem de yakından izlemlemek bizi japon kültürüyle daha da yakınlaştırdı sanki. (Bu arada Summer Wars'ı izlememiş olanlar pera müzesinde anime filmleri gösterimi yapılacağı için gidip izleyebilirler arada sergiyi de geziverin)
Vagabond ve birkaç manganın da eskizleri mevcut.
Onun dışında oturup saatlerce manga okuyabileceğiniz küçük çaplı bir kütüphanesi de vardı.
Sonra Wii'lerin ve ps3'ün bulunduğu bir odaya geçtik orada bir baktım bizimki hemen Naruto oynuyor (çok pis Naruto oynar) Ailemizin küçük veledi Naruto'yu da görünce öeh tamam biz evde gibiyiz dedik, hepimiz oyunlara daldık, çıktık. Ve Anime filmleri gösterim programını aldığımız gibi fırladık.
Amacımız eğlenmek değildi sadece birazcık değişiklik olacaktı hayatımızda ama asmalımescit'in yolunu aldıktan sonra gerisi belliydi. Birkaç mekan değişikliğinden sonra geceyi biraz hareketli olarak Rukiler de noktaladık. Tabi madalyonun diğer tarafı vardı rezil bir korku filmi mi dersin, astım krizleri mi dersin... ama eğlenceliydi be blog. (daha o korku filmi ile igili yazacaklarım var!!)
Bizi anne gibi ağırlayan sevgili nakamama teşekkürlerimi ilettiktten sonra gidebilirim o/
Bu da haylazlar kralı Luxor (Kucukrukiye'nin kıymetlisi)